Modern Türk Edebiyatının Batılı minvalde gelişip ciddi atılımlar yaptığı evre olan Cumhuriyet Dönemi Türk edebiyatı, farklı sanat anlayışlarının değişik türler üzerinden başarıyla uygulandığı bir süreçtir. 1950’li yıllarda şiir türünde I. Yenicilerin benimsediği sürrealist estetik, 1970’lerde Oğuz Atay’la başlayıp Orhan Pamuk, Hasan Ali Toptaş gibi isimlerle günümüze dek devam eden postmodernist tavır, Türk edebiyatında yaşanan ciddi değişimlerinin somut göstergeleridir.
Modern Türk Edebiyatının Batılı minvalde gelişip ciddi atılımlar yaptığı evre olan Cumhuriyet Dönemi Türk edebiyatı, farklı sanat anlayışlarının değişik türler üzerinden başarıyla uygulandığı bir süreçtir. 1940’li yıllarda şiir türünde I. Yenicilerin benimsediği sürrealist estetik, 1970’lerde Oğuz Atay’la başlayıp Orhan Pamuk, Hasan Ali Toptaş gibi isimlerle günümüze dek devam eden postmodernist tavır, Türk edebiyatında yaşanan ciddi değişimlerin somut göstergeleridir.
Sürrealizmdeki alaycı, mantıksal düzene ve tekil gerçekliğe karşı çıkan tavır, bilinçaltına verilen önem ve özgün anlatım tekniklerinin yanında postmodernizmin hipergerçekliği, metinlerarasılığın parodi, ironi, alaycı/gülünç dönüştürüm gibi tekniklerden faydalanan yönü ile
ontik bir meseleye dönüştürdüğü dili oyunlaştırmasının meydana getirdiği paydaşlıklar bu çalışmanın çıkış noktasını oluşturmuştur. Çalışmada sürrealist tavır ile postmodern estetiğin edebî eserlerdeki ortak yönlerinin mukayeseli ve metin merkezli şekilde “Ne Evet Ne Hayır” kısa öyküsü üzerinden incelenmesi amaçlanmıştır. Yöntem olarak her iki akımın özdeş yahut benzer ilkeleri dikkate alınarak ve betimsel bir metot tercih edilerek söz konusu öykünün tahlili yapılmıştır. Elde edilen veriler doğrultusunda öyküde mizah, dil kullanımları, gerçekliğe bakış ve bilinçaltına dair tercihlerin hem sürrealizm hem de postmodernizm açısından uygunluk taşıdığı tespit edilmiştir.
The Turkish literature of the Republican Period, a stage in which modern Turkish literature developed in a Western way and made serious breakthroughs, is a process in which different artistic understandings are successfully applied through different genres. The surrealist aesthetics adopted by the Garip Movement poets in the 1940s, and the postmodernist attitude that started with Oğuz Atay in the 1970s and continued with names such as Orhan Pamuk and Hasan Ali Toptaş are concrete indicators of the fundamental changes in Turkish literature.
This study is based on the cynical attitude in surrealism that opposes the logical order and singular reality, the importance given to the subconscious, and the original expression techniques, as well as the hyperrealism of postmodernism, the aspect of intertextuality that makes use of techniques such as parody, irony, sarcastic/ridiculous transformation, and the commonalities created by the gamification of language, which it transforms into an ontological issue. The study aims to examine the common aspects of surrealist attitude and postmodern aesthetics in literary works, in a comparative and text-centered manner, through the short story "Ne Evet Ne Hayır" (Neither Yes Nor No). Following a descriptive method, the analysis of the aforementioned short story was made by considering the identical or similar principles of both movements. In line with the data obtained, it has been determined that the humor, language use, view of reality, and subconscious preferences in the short story are suitable for both surrealism and postmodernism.
Oğuz Atay “Ne Evet Ne Hayır” (“Neither Yes Nor No”) Surrealism Postmodernism
Birincil Dil | İngilizce |
---|---|
Konular | Edebi Çalışmalar |
Bölüm | EDEBİYAT / ARAŞTIRMA MAKALELERİ |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Aralık 2022 |
Gönderilme Tarihi | 31 Ağustos 2022 |
Kabul Tarihi | 9 Kasım 2022 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2022 Cilt: 7 Sayı: 3 |
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial-NoDerivatives 4.0 International License.