Biçimlendirmeyi 1964 Tokyo Olimpiyat Oyunları Asya kıtasında düzenlemiş ilk Olimpiyat’tır. II. Dünya Savaşı’ndan sonra on yıl içinde küllerinden yeniden doğan Japonya, uluslararası konjonktürün büyük etkisiyle kazandığı ev sahipliği görevini ziyadesiyle yerine getirmiş ve Tokyo Oyunları’nı sportif ve diplomatik açıdan bir çıkış rampası olarak kullanmıştır. Oyunlar’da 29 madalya kazanan Japonya, baştan aşağı yenilediği altyapısıyla Tokyo ve çevresinin ekonomik ve turistik potansiyelini ve organizasyondaki başarısıyla teknolojik ve endüstriyel gelişimini dünyaya tanıtmıştır. Üçte ikisi güreşçilerden oluşan sporcu kafilesiyle Türkiye, hepsi güreşte olmak üzere ikisi altın altı madalya kazanmış ve Türkiye 1992’ye kadar Oyunlar’da bu sayıya ulaşamamıştır. Japonya’nın çıkışa geçtiği Türkiye’nin ise gerilemeye başladığı Tokyo Olimpiyatı’nın uluslararası çerçevede incelendiği bu araştırma makalesinde Türkçe ve İngilizce çok çeşitli birincil ve ikincil kaynaklar kullanılarak bahsedilen olgunun sebepleri ve sonuçları nitel yöntemle analiz edilmiştir. Çalışmanın ana amacı Türk spor tarihinin fazla işlenmeyen bir alanını dünya literatüründe incelemek; uzun erimli amacı ise Olimpik performansın ve organizasyon başarısının anlaşılmasında tarihsel altyapının önemini göstermektir. Keza, bir Asya ülkesi olarak Japonya ikisi Kış Olimpiyatları olmak üzere Olimpiyatlar’a dört kez ev sahipliği yapmış; Türkiye ise beş kez aday olmasına rağmen hiç ev sahipliği kazanamamıştır. Bu bağlamda, İstanbul ve Tokyo’nun yollarının kesiştiği ve ayrıştığı düzlemlerde, spordan ayrı düşünülemeyecek dış politika dinamiklerinin sosyo-politik iç dinamiklere uzandığı bu çalışmada disiplinler üstü bir yaklaşımla Türkiye’nin Olimpik Hareketi’ne katkıda bulunulması hedeflenmektedir.
Hokkaido Üniversitesi, Eğitim Fakültesi, Sapporo, Japonya
Prof. Dr. Keiko Ikeda
The 1964 Tokyo Olympic Games was the first Olympic games held in Asia. Reincarnated from its ashes in a decade after WWII, Japan more than successfully hosted the 18th Summer Olympic Games, which at a very suitable international political conjuncture it utilized as a starting block both in sports and diplomacy. For the Games, Japan fully renovated the infrastructure of Tokyo region and showcased the economic and touristic potential of their country. The success of their organizational prowess proved the Japanese nation’s industrial and technological advances. Turkiye, on the other hand, participated in the Tokyo Olympics with a small number of athletes, of which two-thirds were wrestlers. Their performance was less than desirable, two gold medals and six in total, a feat which could not be repeated in the next six Olympic games by Turkiye. Whereas Turkiye was descending, Japan was ascending amongst the Olympic nations. This research article, thus examines the Tokyo Olympics in this context by using primary and secondary sources in Turkish and English in order to understand and analyze the radonsa and results of this trend by qualitative methods. The primary objective of this study is to investigate a relative virgin domain of Turkish sports history. The secondary objective, far reaching in its aims, is to demonstrate that the success in Olympic performances and organization i.e. hosting the Olympic games needs to be sought in the historical background. Whereas Japan won the right to host four Olympic games (two Winter Olympic games) Turkiye failed in all of its five bids. In this context, this cross-disciplinary study aims to contribute to the Olympic movement in Turkiye by revealing the extension of the foreign policy dynamics in domestic socio-political dynamics on the conjunction where the fates of İstanbul and Tokyo converged and diverged.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Eğitim Üzerine Çalışmalar |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 31 Mart 2023 |
Gönderilme Tarihi | 23 Ocak 2023 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2023 |