Leisure activities play a significant role in coping with the psychological and physiological issues brought about by daily life, and in maintaining individuals’ physical and mental well-being. The sustainability of individuals’ engagement in leisure activities is largely dependent on the positive attitudes they develop towards these activities. Understanding individuals’ leisure attitudes is crucial for identifying how they spend their free time and the challenges they encounter in this process. The aim of this study is to examine the attitudes of individuals who regularly exercise in fitness centers towards leisure activities, in terms of various demographic variables. This descriptive study was conducted using quantitative research methods. The sample consisted of 356 voluntary participants who engage in recreational exercises at fitness centers in the Meram district of Konya. Data were collected through face-to-face surveys and analyzed using the Leisure Attitude Scale (LAS). The analyses were performed using independent sample t-tests and one-way ANOVA tests, with a significance level set at p<0.05. The findings indicate that participants generally have positive leisure attitudes, which vary according to demographic variables. Female participants were found to have more positive leisure attitudes compared to male participants. Significant differences were identified in favor of individuals aged 32 and above. Participants with postgraduate education levels exhibited more positive leisure attitudes. Married individuals scored higher in the behavioral sub-dimension compared to their single counterparts. No significant differences were found in leisure attitude sub-dimensions based on income level. In conclusion, participants’ total scores on the LAS were found to be at a good level, with particularly high scores in the cognitive sub-dimension, indicating positive attitudes towards planning and efficiently utilizing their leisure time. The results of this study provide valuable insights for the more effective planning and implementation of fitness center and recreational programs. Additionally, it is recommended that these findings be replicated in different regions and with larger sample groups to enhance generalizability.
Gündelik yaşamın getirdiği psikolojik ve fizyolojik sorunlarla başa çıkmada ve bireyin zinde ve sağlıklı kalmasında boş zaman faaliyetlerinin önemli bir rolü vardır. Bireylerin boş zaman faaliyetlerine devam edebilmesi, bu faaliyetlere yönelik geliştirdikleri olumlu tutumlarla mümkündür. Bu bağlamda, bireylerin boş zaman tutumlarını anlamak, onların boş zamanlarını nasıl geçirdiklerini ve bu süreçte karşılaştıkları engelleri belirlemek açısından önem taşır. Bu çalışmanın amacı, spor merkezlerinde düzenli olarak egzersiz yapan bireylerin boş zaman faaliyetlerine yönelik tutumlarını çeşitli demografik değişkenler açısından incelemektir. Bu çalışma, betimsel tarama modeli kullanılarak gerçekleştirilmiş ve nicel araştırma yöntemleriyle yürütülmüştür. Konya Meram ilçesindeki spor merkezlerinde egzersiz yapan 356 gönüllü bireyden oluşan örneklem ile gerçekleştirilmiştir. Veriler, yüz yüze anket tekniğiyle toplanmış ve Boş Zaman Tutum Ölçeği (BZTÖ) kullanılarak analiz edilmiştir. Analizlerde bağımsız örneklem T-Testi ve One-Way ANOVA testleri uygulanmış, anlamlılık düzeyi p<0.05 olarak belirlenmiştir. Bulgular, katılımcıların genel olarak olumlu boş zaman tutumlarına sahip olduğunu ve bu tutumların demografik değişkenlere göre farklılık gösterdiğini ortaya koymuştur. Kadın katılımcıların, erkeklere kıyasla daha olumlu boş zaman tutumlarına sahip olduğu tespit edilmiştir. Yaş değişkenine göre, 32 yaş ve üzeri bireylerin lehine anlamlı farklılıklar bulunmuştur. Lisansüstü eğitim düzeyine sahip bireylerin daha olumlu boş zaman tutumları sergilediği görülmüştür. Medeni durum değişkenine göre, evli bireylerin davranışsal alt boyutta daha yüksek puanlar aldığı belirlenmiştir. Gelir düzeyi değişkenine göre ise boş zaman tutumu alt boyutları arasında anlamlı bir fark bulunmamıştır. Sonuç olarak, BZTÖ toplam puanlarının iyi düzeyde olduğu, özellikle bilişsel alt boyutta yüksek puan alarak boş zamanlarını planlama ve verimli kullanma konusunda olumlu tutumlar sergiledikleri belirlenmiştir. Bu araştırma sonuçları, spor merkezlerinin ve rekreasyonel programların daha etkili planlanması ve uygulanması için yol gösterici olabilir. Ayrıca, bu bulguların farklı bölgelerde ve daha geniş örneklem gruplarıyla tekrarlanarak genellenebilirliğinin artırılması önerilmektedir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Klinik Tıp Bilimleri (Diğer) |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Erken Görünüm Tarihi | 29 Eylül 2024 |
Yayımlanma Tarihi | 5 Ekim 2024 |
Gönderilme Tarihi | 30 Temmuz 2024 |
Kabul Tarihi | 17 Eylül 2024 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2024 |