Osmanlı İmparatorluğu tasavvufi öğreti ekseninde şekillenmiş bir kültürel yapıya sahipti. Askeriye, esnaf ve zanaatkâr sınıfından saray erkanına kadar Osmanlı bu kültür üzerine gelişmiştir. Bir toplumsal kurum olan spor da bu tasavvufi öğreti ekseninde şekillenmiştir ve Osmanlı İmparatorluğu’nda spor eğitiminin manevi eğitim ile birlikte verildiği spor tekkeleri kurulmuştur. Bu tekkeler bir tasavvuf biçimi olan fütüvvet yolu üzerinde şekillenmiştir. Ezelde insanların Allah’a teslim olmak ile ilgili verdiği yeminleri yerine getirmek üzerine kurulu olarak spor da bu konuda bir araç olarak kullanmıştır. Bu tekkelerde nefs terbiyesine paralel bir spor eğitimi verilmiş, maddi ve manevi açılardan tam kâmil insanların yetiştirilmesi hedeflenmiştir. Bu eğitime irşad, eğitimciye mürşid (irşad eden), eğitim gören kişiye ise mürid (murad eden/irşad olmayı isteyen) denmiştir. Bu cihetle o dönemde nefs terbiyesine paralel bir spor eğitimi verilmiştir.
Eğitim, ezelde Allah’a verilen üç ayrı yeminin yerine getirilmesine paralel üç aşamalı olarak tasarlanmıştır.
İlk aşama: Çıraklık aşaması, ruhun Allah’a ulaştırılması,
İkinci aşama: Kalfalık aşaması, fizik vücudun Allah’a teslimi,
Üçüncü aşama: Ustalık aşaması, nefsin Allah’a teslimine dayanan bir yapı arz etmektedir.
Fütüvvet anlayışında her mesleğin bir piri (O işi ilk defa icra eden kişi/Müridi Allah’a ulaştıran kişi) bulunmaktaydı. Fütüvvette güreşin piri Hazreti Muhammed (S.A.V), okçuluğun piri ise Sa’d bin Ebu Vakkâs’tır. Fütüvvet yolu, o yolun pirlerinin usullerini izleyerek aynı yoldan irşad olmayı sağlardı.
Bu çalışmada amaç, Osmanlı Spor tekkelerinde uygulanan bu manevi eğitime ilişkin bilgileri tasavvuf çerçevesinde incelemektir.
Osmanlı Tasavvuf Fütüvvet Spor Tekkeleri Ahilik Sporcularda Manevi Eğitim
The Ottoman Empire had a cultural structure shaped on the axis of mystical teaching. Everyone from the military, merchants, and artisans to the courtiers developed on this culture. Sports, a social institution, was also shaped in the axis of this mystical teaching, and sports lodges were established in the Ottoman Empire, where sports education was given together with spiritual education. These lodges were shaped on the way of futuwwa, which is a form of mysticism. This way, which is based on fulfilling the oaths that people made to Allah in eternity, used sports as a tool. In these lodges, sports training was given in parallel with the education of the soul, and it was aimed to raise people who were fully qualified in terms of material and spiritual aspects. This education is called Irshad, the educator is called a murshid (guidance), and the person receiving an education is called a murid (who wishes to be guided).
For this reason, sports training was given in parallel with soul-education at that time. Education was designed in three stages parallel to fulfilling three separate vows given to God in eternity. The first stage, the apprenticeship stage, is the attain of the spirit to God, the second; the journeyman stage is the surrender of the physical body to God, the third; the mastery stage, presents a structure based on the surrender of the soul to Allah. In the understanding of futuwwa, every profession had a piri (the person who performed that job for the first time / the person who brought the follower to Allah). The master of wrestling in futuwwa is Prophet Muhammad (peace and blessings be upon him), and the master of archery is Sa'd bin Abu Vakkâs. The path of Futuwwa followed the methods of the masters and was guided in the same way. This study aims to examine the information about this spiritual education applied in the Ottoman Sports lodges within the framework of Sufism.
Ottoman Sufism Futuwwa Sports Lodges Ahi Community Spiritual Education in Athletes
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Spor Faaliyetleri Yönetimi |
Bölüm | Derlemeler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 17 Ekim 2023 |
Gönderilme Tarihi | 1 Ağustos 2023 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2023 Cilt: 1 Sayı: 2 |