Sanatın serüveni mağara duvarına çizilen imgelerle başlar. Mağaranın derinliklerinde karanlığı ateş ile aydınlatan insan, aynı ateşi binlerce yıl sonra yaptığı resimlere aktararak bu defa farklı anlamlarla boyamıştır. Bilginin, yaratımın ve uygarlığın sembolü olan “ateş” bugün, savaşın ve yıkımın göstergesi haline gelmiştir. Her iki anlamda da ateş imgesine, 1945 doğumlu sanatçı Anselm Kiefer’in yapıtlarında sıklıkla rastlanmaktadır. Çünkü Kiefer, köklü ve aynı zamanda utanç duyulan bir geçmişe sahip olan Almanya’nın çocuklarından biridir. Ülkenin bu düalist yapısı Kiefer’in yapıtlarında da kendini göstermektedir.
Sanatçı imgelerle konuşur ve bu imgeler kendine özgü bir dil yaratır. Sanatçının resimlerini anlamak için bu imge dilini çözümlemek önemlidir. Bu bağlamda Kiefer’in resimlerinde kullandığı imgeler araştırılmakta ve nihayet Shulamith, Margarete ve Quaternity yapıtları üzerinde durularak, bu çalışmanın da odak noktasını oluşturan ateş imgesinin izi sürülmektedir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 29 Aralık 2021 |
Gönderilme Tarihi | 2 Kasım 2021 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2021 Cilt: 2 Sayı: 3 |