Türkiye ile Yunanistan arasında 1923’te Lozan Antlaşması sonucunda gerçekleşen zorunlu nüfus mübadelesinin ardından göçmenler iskanlarından sonra yeni bir hayata başlamışlardır. İki ülke arasında gerçekleşen karşılıklı nüfus mübadelesi, göç süreci ve sonrasında birçok sorunla baş etmeyi gerektirirken en önemlisi barınma problemi olmuş ve bu doğrultuda çözümler üretilmiştir. Bu çözüm yollarından birisi de Türkiye’ye gelen Türk Müslüman göçmenlerin mübadele edilen Rum ve Ermeni gayrimüslimlerden sonra boş kalan evlere yerleştirilmesi şeklinde olmuştur. Türkiye’de birçok kentte bu amaçla ve iskan politikası ile kullanılmış tarihi evlerden ayakta kalanlar nüfus mübadelesi öncesi ve sonrasında yaşama dair verileri ortaya koyan mimari tanıklardır. Farklı bir inanca, kültüre, ekonomik duruma sahip iki farklı grubun karşılıklı zorunlu göçü sonrası hizmet veren tarihi evler zamana tanıklığın çok ötesinde varlıklarıyla sürecin bütün sonuçlarını ortaya koymakta ve her bir birey gibi kendisine özel mekansal okumaya ihtiyaç duymaktadır. Bu çalışma kapsamında mübadele geçmişine sahip Niğde İlinde bulunan, günümüze dek gelebilmiş tarihi bir ev (Oral Konağı) örneklem olarak seçilmiştir. Mübadele öncesi ve sonrası kullanıcı ile birlikte değişen ve dönüşen ev içi yaşam ve mekana ilişkin veriler mimari koruma disiplinine uygun belgelenmiştir. Yapının günümüz durumunun belgelenmesi (rölövesinin alınması) ile mevcut durumdan geçmişin izlerinin okunması süreci, sözlü ve yazılı tarih araştırmalar ile desteklenmesi araştırma metodolojisi içerinde gerçekleşmiştir. Yapının özgün haline yönelik verilerin restitüsyon projesi öncesi toplanması; tarihi evin yerleşimi içerisindeki ortak geçmişe sahip diğer tarihi yapılardan, yapının izlerinden, geçmiş arşiv ve fotoğraflardan mübadele öncesi döneme ait tespitler mimari çizim çıktılarıyla sağlamıştır. Konaktan ayrılan Rum ailenin ve konağa taşınan Türk ailenin sosyal, kültürel, ekonomik, dini farklılıklarından kaynaklanan gündelik yaşamı ve ihtiyaçları konağın değişen ve dönüşen mekanlarına yansımıştır. Örneklem seçilen Oral Konağı ve bulunduğu yerleşimdeki (Yeşilburç Köyü) mübadele öncesi yapılan tarihi yapıların özgün tasarımı eğimli araziye yerleşim ve Kapadokya bölgesine özgü yapım tekniği ve malzeme kullanımında (yığma taş, bodrum mahzen kayadan oyma) mekan örgütlenmesinde (zemin kat: servis mekanları, birinci kat yaşam alanları) ortak özelliklere sahip olsa da içinde yaşamış ailenin hakkında ekonomik, kültürel, sosyal yaşamlarıyla birlikte gündelik alışkanlıklarına dair bilgeler içeren özel bir tasarıma sahiptir. Oral Konağı’nın mimari donatı elemanlarıyla (ahşap kapı pencere, dolap, tavan, kepenk, merdiven işçilik ve süsleme özellikleri), tonoz örtülü odaları, avlu taş döşeme, kayadan oyma mahzen mekanlarıyla ve özel kullanılan ahşap ambar, şırahane taş mekanizmasının mübadele öncesi kullanım değerleriyle çalışmada incelenmiş; mübadele sonrası gelen ailenin mekan ve kullanım değerlerinin sürdürülebilirliğini sağladığı görülmüştür. Dönemin süreci hakkında bilgiler içeren tarihi bir yapının hikayesini bu şekilde okumak ve yorumlamak, insanoğlunun sürdürülebilir yaşam ve mekan konusundaki adaptasyonunu da ortaya koymaktadır. Bu adaptasyon sayesinde yüz yılı geçkin bir tarihe sahip Oral Konağı kullanılarak korunmuş günümüze kadar gelebilmiştir. Öğretilerek planlanarak değil kullanıcı ihtiyacı, özel koşulları, deneyimiyle ve birikimiyle olan bu koruma sürecinden günümüz koruma pratiği içerisinde çıkarılması ve bilimsel çerçeve içerisinde değerlendirilmesi gereken işlenecek çok fazla bilginin varlığını bu çalışma da ortaya konulmuştur.
Selçuk Üniversitesi , Öğretim Üyesi Yetiştirme Programı (ÖYP)
2016-ÖYP-039
After the compulsory exchange of populations between Greece and Turkey in 1923, immigrants started a new life in another country. During this process, the need for shelter was tried to be solved by placing Turkish Muslim immigrants into the exchanged Greek non-Muslims’ houses. In this study, data related to the changing domestic life and space with the user before and after the exchange in a mansion in Turkey were obtained with documentation in accordance with the architectural preservation discipline. The social, cultural, economic, religious differences of the leaving Greek family and the Turkish family that moved into it, were reflected in the transforming spaces of the mansion. Oral and written historical research on the building has been supported by documenting building following the architectural conservation discipline. Data about the life of the Greeks, the first owners of the mansion, which is located in the Cappadocia region in Nigde, can be read from the functions of the places, the workmanship of the building, the quality of the materials used, the stone and woodwork decoration features. The spaces used in the mansion have changed and transformed over time in accordance with the users’ religious belief, culture and economic situation of the after exchanged period. Reading and interpreting the story of a historical building containing information about the period in this way has also revealed the adaptation of human beings to sustainable life and space. Thanks to this adaptation, these historical houses with a history of more than hundred years have been preserved.
domestic life Anatolia migration population exchange spatial reading
2016-ÖYP-039
Birincil Dil | İngilizce |
---|---|
Konular | Kültürel çalışmalar |
Bölüm | ARAŞTIRMA |
Yazarlar | |
Proje Numarası | 2016-ÖYP-039 |
Yayımlanma Tarihi | 9 Temmuz 2022 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2022 Cilt: 31 Sayı: 1 |