Türkiye’de hükümlü bireylerin yararlanabildiği ve genel itibariyle
cezaevi/ceza infaz kurumu eğitim hizmetleri olarak ifade edilen çeşitli eğitim
programları (temel eğitim, yaygın eğitim, uzaktan eğitim, mesleki eğitim ve
kütüphane destek hizmetleri gibi) bulunmaktadır. Bu eğitim imkânlarından biri
de herhangi bir yükseköğretim kurumuna devam ederken tutuklanan veya hüküm
giyen öğrencilerin veya cezaevindeyken üniversite sınavını kazanan kişilerin
(sadece açık ceza infaz kurumlarındaki hükümlülerin) yararlanabildiği örgün
yükseköğretim programıdır. Birtakım kıstaslara bağlı olarak eğitim hakkı
çerçevesinde mahpus öğrenciler eğitim-öğretim dönemi boyunca haftalık ders
programlarına istinaden üniversiteye gidebilmekte ve sonrasında tekrar
cezaevine dönmektedir. Bu çalışma birbirinden
oldukça farklı iki kurumsal kimliğin taşıyıcısı olan mahpus öğrencilerin benlik
sunumlarını konu edinmektedir. Hapishane duvarlarını aşan bir benliğin
tasvirini yaparken yabancı, öteki, dışlanmış ve marjinalleştirilmiş
(damgalanmış) bir bireyin hem hapishanedeki (total kurum) hem de üniversitedeki
benlik sunumlarının aktarılması amaçlanmış ve bu amaç doğrultusunda mahpus
öğrencilerin (i) gündelik yaşamlarındaki yapıp etmelerine, (ii) kendini
diğerlerine nasıl açtığına, (iii) başkalarının kendisi hakkındaki izlenimlerini
nasıl yönlendirdiğine ve denetlediğine, (iv) performansını izleyicilere
sunarken neleri yaptığına ve/veya yapmadığına odaklanılmıştır. Bu kapsamda Antalya
E Tipi Açık Cezaevinde bulunan ve örgün yükseköğretim hakkından yararlanan 8
kişiyle derinlemesine görüşmeler gerçekleştirilmiştir. Elde edilen veriler
“dramaturjik ilkeler”, “total kurum” ve “damga” teorileri çerçevesinde
yorumlanmıştır. Araştırma sonucunda mahpus öğrencilerin gündelik yaşamdaki
benlik sunumlarının kurumsal dünyalara (hapishane ve üniversite) ve kurumsal
kimliklere bağlı olarak (suçlu ve öğrenci) değiştiği ayrıca örgün eğitim
vasıtasıyla bireylerin benliklerini yeniden kurgulayabildikleri veya kurum
öncesi benliğe geri dönüş yapıtlıkları belirlenmiştir.
There are various programmes of education, which
convicted individuals are able to take advantage of and which are generally
expressed as prison/penal institution educational services, in Turkey (such as
basic education, widespread education, remote education, vocational training
and library support services). One of these opportunities for education is the
formal programme of higher education, which students, who were either impounded
or convicted while continuing an institution of higher education, or who gained
a place at university through the university examination while in prison (the
convicted individuals in open penal institutions only), can benefit from. Students
who are in prison are able to attend universities in line with their weekly
programmes of education, during the academic period, within the framework of
their right to education and subject to certain criteria, and then return to
the penal institutions after their courses. The subject of this study is the
self-presentation of imprisoned students, who carry two corporate identities,
which are considerably different from each other. The aim is to convey the
self-presentations of individuals, who have been marginalised, ostracised and
excluded while depicting an identity which transcends the walls of prisons, in
both the penal institutions (total institution) and universities. In line with
this aim, focus has been placed on (i) the things imprisoned students do in
their daily lives, (ii) how they present themselves to others, (iii) how they
direct and control the perceptions of others about them and (iv) what they do
and don’t do when presenting their performances to the audience. Within this
framework, in depth interviews were held with 8 individuals, who are inmates of
the Antalya E Type Open Penal Institution and who have utilised their right for
a formal higher education. The data which was obtained has been interpreted
within the framework of the theories of “dramaturgical principles”, “total
institutions” and “stigma”. As a result of the study, it was determined that
the self-presentations of imprisoned students in their daily lives varied
depending on the institutional worlds (prison and university) and corporate
identities (convict and student), and that the individuals were able to
reconstruct their identities through formal education or return to their
identities prior to the institution.
Identity Stigma Dramaturgy Imprisoned Student Total Institution
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Sosyoloji |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 28 Aralık 2018 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2018 Sayı: 45 |
Süleyman Demirel Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Sosyal Bilimler Dergisi