2011
yılından bu yana Suriyelilerin Türkiye’ye zorunlu göçü, Türkiye’yi kitlesel bir
göç akını ile karşı karşıya bırakmıştır. Başlangıçta, ülkelerindeki durum
düzeldiğinde geri dönecekleri düşünülen Suriyeliler, hem siyasal hem de
toplumsal alanda “misafir” söylemi ile birlikte ele alınmıştır. Ancak süreç
içerisinde, Suriye’deki durumun düzelmemesi ve yakın zamanda düzeleceğine dair olan
öngörünün sorgulanması, nüfusları yaklaşık 4 milyona ulaşan Suriyelilerin
Türkiye’deki kalıcılıklarına ilişkin tartışmaları beraberinde getirmiştir.
Akademik çalışmalarda da toplumsal bütünleşme, toplumsal uyum, birlikte yaşama gibi
temalar çerçevesinde konuya yoğun bir ilgi oluşmuştur. Son yıllarda sosyoloji
alanında yapılan çalışmalarda ise, Suriyeliler, farklılaşan özelliklerine
referansla, Simmel, Park ve Bauman’ın geliştirdiği yabancılık teorileri
bağlamında “yabancı” kavramı ile özdeşleştirilerek ele alınmaya başlamıştır. Bu
çalışmada, yabancı teorilerinin ortaya çıktığı ulusal durumlar ve Türkiye
deneyiminin dinamikleri çerçevesinde “yabancı” kavramının Suriyeliler için
kullanımının ne derece uygun olduğu tartışılmaktadır. Bu makalenin temel
iddiası, yabancılık tartışmalarının ortaya çıktığı ülkelerin uluslararası göç
ve göçmenlik deneyiminin Türkiye’ninkinden oldukça farklı olduğu ve
Suriyelilerin sosyolojik anlamda “yabancı” olarak tanımlanıp
tanımlanamayacağını anlamak için uzun bir tarihselliğe ihtiyaç duyulduğudur.
SDÜ ÖYP Koordinatörlüğü
ÖYP05247-DR-14
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Sosyoloji |
Yazarlar | |
Proje Numarası | ÖYP05247-DR-14 |
Yayımlanma Tarihi | 31 Ekim 2019 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2019 Cilt: 2 Sayı: 47 - Ek Sayı |
Süleyman Demirel Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Sosyal Bilimler Dergisi