Başkasıyla kurulan bağ anlamına gelen râbıta tarikat ehli tarafından mürşitle bağlantı kurmak mânasında kullanılmıştır. Râbıta Nakşibendîler ile özdeşleştirilmekte ve genel olarak onlar tarafından başlatıldığı kabul edilmekteyse de yaptığımız araştırma bunun tam olarak doğruyu aksettirmediğini göstermektedir. Nakşîbendiler haricinde de çok sayıda tarikatta bilinen ve uygulanan mürşit râbıtası ilk dönemlerde şeyhe muhabbet duymak ve onu örnek almak şeklinde başlamış, daha sonra şeyhin sûretini ve ondan feyz geldiğini düşünmeye evrilmiştir. İlk zamanlarda özel bir ders olarak verilmeyip sadece belli başlı müritlere tavsiye edilirken daha sonraki dönemlerde tasavvufî hayata yeni girenlere verilen bir ders haline dönüşmüş, pek çok tarikat ehli tarafından seyr u sülûkün en esaslı yollarından biri olarak kabul edilmiştir. Bu durum zamanla abartılmış, havâtırı def etmek gerekçesi ile namaz ve zikir esnasında da şeyhin düşünülmesini isteyenler çıkmıştır. Bu da bazı âlimlerin tepkisini çekmiş ve râbıta aleyhinde söz söylemelerine, reddiye mâhiyetinde risâleler yazmalarına neden olmuştur. Buna mukâbil râbıta aleyhine yapılan konuşmalar, yazılan eserler de râbıtayı savunmak amacıyla birçok eser telif edilmesine yol açmıştır. Özellikle son iki yüzyılda yapılan bu tartışmalar halen devam etmektedir. Genellikle tasavvuf ehli ile bunlara karşı olanlar arasındaki bu tartışma birbirini ithama varacak düzeydedir. Biz bu makalemizde râbıta konusunu İslâm fıkhı açısından incelemeye gayret edeceğiz. Bunu yaparken öncelikle tasavvuf kaynaklarından istifade ile râbıtanın tarihî gelişimi, tanımı ve çeşitlerini anlatacağız. Ardından râbıtayı savunanlarla karşı çıkanların delillerini ortaya koyarak değerlendirecek, sonunda da râbıtanın çeşitlerine göre hükmünü ortaya koymaya çalışacağız.
The term “rābıṭa” is used for “the binding of the disciple with a ṣūfī master” by ṣūfīs. Although rābiṭa is identified with the Naqshbandī and generally accepted that it was initiated by this order, our research indicates that this does not fully reflect the truth. The rābıṭa of mursheed is known and practiced in many orders apart from the Naqshbandī order, firstly started as a love of the shaikh and taking him as an example, then evolved into thinking of the shaikh’s image and to be enlightened by him. It was recommended only to some disciples at first, but then it turned into a lesson given to the beginners and accepted as one of the fundamental ways of sayr’u-sulūk. As a result of exaggeration, some people stipulated to think of the shaikh during the prayer or dhikr to banish khavāṭır. It drew the reaction of some scholars and prompted them to write against rābıṭa. The speeches and writings against rābıṭa led scholars to do some works to defend it. These debates between ṣūfī and the opponents, which continue for two centuries, reach a level of dismissing each other. This article examines the term rābıṭa in terms of Islamic fiqh. Regarding this, we will explain the definition, development, and types of rābıṭa from taṣawwuf sources. Finding out the evidence of those who defend and oppose rābıṭa, we make an evaluation and finally establish its legal ruling according to the types of rābıṭa.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Din Araştırmaları |
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 29 Haziran 2021 |
Gönderilme Tarihi | 24 Ocak 2021 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2021 Sayı: 10 |