TMK. m. 548 uyarınca, iradi mirasçıyla akdedilen miras sözleşmesi, mirasçının mirasbırakanın ölümünü görecek kadar yaşamaması halinde, kanun gereği kendiliğinden ortadan kalkmaktadır. Ancak sözleşmenin bir bütün halinde kendiliğinden ortadan kalkmış sayılması, bir takım şartların oluşmasına bağlıdır. Bir ivaz edinmeden yapılan olumlu miras sözleşmelerinde, sözleşmenin kendiliğinden sona ermesi, gerek mirasbırakanın gerekse lehtarın mirasçılarının ifa yükümlülüğünü sona erdirmektedir. Dolayısıyla ivazsız akdedilen bu sözleşmelerde ivazın iadesi açısından herhangi hukuki bir sorunla karşılaşılmazken, ivazlı akdedilen sözleşmelerde uyuşmazlık çıkma olasılığı mevcuttur. Bu doğrultuda kanunkoyucu, ilgili hükmün ikinci fıkrası ile konuya açıklık getirmeye çalışmışsa da, ilgili fıkranın çok da açık olmayan ifadesi, özellikle İsviçre doktrininde haklı olarak görüş ayrılıklarına sebep olmuştur. Kanunkoyucu tarafından olumlu miras sözleşmeleri için düzenlenen bu hükme paralel bir hüküm ise, mirastan feragat sözleşmeleri açısından mevcut değildir. Mirastan feragat sözleşmelerinde de, mirasçının erken ölümü elbette söz konu-su olabilir. Bu durumda da gerek sözleşmenin akıbeti gerekse ivazın iadesinde başvurulacak kanun hükümlerinin belirlenmesi önem arz etmektedir.
Mirasçının Mirasbırakandan Önce Ölmesi İvazın İade Talebi Sebepsiz Zenginleşme Sonraki Kusursuz İfa İmkansızlığı Dönüşüm Teorisi
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Hukuk (Diğer) |
Bölüm | ARAŞTIRMA MAKALELERİ |
Yazarlar | |
Erken Görünüm Tarihi | 12 Mart 2024 |
Yayımlanma Tarihi | 12 Mart 2024 |
Gönderilme Tarihi | 12 Aralık 2023 |
Kabul Tarihi | 9 Mart 2024 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2024 Cilt: 32 Sayı: 1 |