Edebiyat ile hastalık arasında yakın bir ilişki vardır. Hastalıklar edebiyat için vazgeçilmez bir temadır. Bazı hastalıklar sanat eserleri için ilham kaynağı olmuşlardır. Verem, hastalıklar içerisinde sanatçılara en fazla ilham veren hastalıktır. Verem, yaygın ve ölümcül bir hastalıktır. Bu hastalık edebiyatta birçok edebî türün konu alanına girer. Verem konusu özellikle romanlarda çok başvurulan bir konudur. Ana konusu verem olan roman sayısı hem dünya edebiyatında hem de Türk edebiyatında çok azdır ancak birçok romanda ana olayın dışında da bu hastalıkla karşılaşılır. Verem, Tanzimat Dönemi romanlarında karşılaşılan en yaygın hastalıktır. Verem, Servetifünun Dönemi’nde de sıklıkla işlenen temalardan biridir. 19. yüzyılda kaleme alınan Türk romanlarında aşk-ayrılık-verem-ölüm denklemiyle çok sık karşılaşılır. Genç kız sevdiği erkeğe herhangi bir sebepten ötürü kavuşamayınca vereme yakalanır ve bunun sonucunda veremden ölür. Kavuşma gerçekleşmeyince hislerdeki aşırılık sebebiyle kalpte, beyinde ve bedende yan tesirler ortaya çıkar ve böylece âşık vereme yakalanır. Türk edebiyatında veremin romanlardaki yaygın işlenişi kanserin yaygınlaşması ve hastalığın ölümcül olmaktan çıkması gibi sebeplerden ötürü sona erer. İncelenen romanlarda hastalığa yakalanma sebepleri olarak karşımıza şunlar çıkar: Aşk acısı, yoğun stres, fakirlik sonucu soğuğa maruz kalma ve bakımsızlık, hapishaneye düşme sonucu vereme yakalanma. Tanzimat ve Servetifünun Dönemi’nde vereme yakalanmanın temel sebebi aşk acısı iken sonraki dönemlerde vereme yakalanmanın temel sebebi fakirlik ve onun etkileri olmuştur. Sonuç olarak verem, Türk edebiyatının özellikle de Türk romanının içindedir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 17 Haziran 2020 |
Gönderilme Tarihi | 24 Şubat 2020 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2020 Cilt: 8 Sayı: 15 |
Siirt Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi Creative Commons Atıf-GayriTicari 4.0 Uluslararası Lisansı (CC BY NC) ile lisanslanmıştır.