Osmanlı Devleti’nde 18. asrın ikinci yarısının sonlarına doğru iyice belli olamaya başlayan siyasî istikrarsızlık ve otorite sorunu, 19. asırda birçok siyasî soruna sebep olacak olaylara zemin hazırlamıştır. Ortaya çıkan her olay, Osmanlı Devleti’ni yeni sorunların içine çekmekteydi. Bu da devleti, yönetmesi zor siyasî krizlerle karşı karşıya bırakıyordu. Bu konu da en fazla örnek 19. asır ortaya çıkmıştır. 1804 Sırp isyanı, 1821 Yunan isyanı, 1830 Cezayir’in işgali, 1831-1840 Mısır meselesi 1866-69 Girit isyanı bu sorunlara önemli örneklerdir. Bu sorunlar, Osmanlı Devleti’ni, yönetmesi zor siyasî krizlere sürüklerken devleti uluslararası siyasî arenada güç durumda bırakmıştır. Devletin içinde bulunduğu zaaf hali ise meseleleri içinden çıkılamaz hale getirmiştir. Bunun doğal bir sonucu olarak dış müdahaleler gelmiştir. İngiltere, Rusya ve Fransa gibi dönemin uluslararası siyasetin etkin aktörleri Osmanlı Devleti’ni, içinde bulunduğu kriz durumları nedeniyle zor durumda bırakacak yaklaşımları sergilemekten kaçınmadılar. Tabii ki bu devletlerin birbirine paralel politikalar beslediğini söyleyemeyiz. Çünkü Osmanlı Devleti’ni ilgilendiren her olayda devletlerin çıkarlarının çatıştığı, yaşanılan örneklerde müşahede edilebilir. Girit meselesi, bu bahsettiğimiz denklem için de geçerlidir. Osmanlı Devleti’nin, Girit’teki isyan ve buna karşı geliştirdiği politikaları dönemin aydınları arasında yoğun bir tartışma konusu yapıldığını görmekteyiz. Namık Kemâl bu devrin aydınlarından biridir ve Osmanlı Devleti’nin meselelerine eğilmiş önemli bir örnektir. Biz de makalemizde, Girit isyanı ve Osmanlı Devleti’nin Girit politikalarını Namık Kemâl’in fikirleri ve bakış açısıyla ele alarak dönemin aydınlarının Osmanlı Devleti’nin durumuna dair, Osmanlı aydınının yaklaşımlarını ortaya koymaya çalışacağız. Burada Namık Kemâl’in, dönemin uluslararası siyasî çekişmelerine ve bunun Osmanlı Devleti’ni ne denli etkilediğine dair çıkarımlarını ve bu konularla ilgili bilgi birikiminin hangi noktada yoğunlaştığını açığa vurmaya çalışacağız.
Namık Kemal Osmanlı Devleti Girit meselesi 1866-1869 Girit İsyanı Âli Paşa ve Osmanlı diplomasisi
Ottoman Empire’s growing authority weakness in the second half of 18th century has resulted in a lot of political problems in 19th century. Since every issue was reason of another, Ottoman Empire were in a tough situation. This link between the issues can be seen in many events of 19th century. 1804 Serbian Rebellion, 1821 Greek Rebellion, 1830 the invasion of Algeria, 1831-1840 Egypt Issue and 1866-1869 Crimean Rebellion could be good examples. While these problems were putting Ottoman Empire in difficult positions within the country, they were also ruining the international relations of Ottoman Empire. As an expected result of this, there were external interferences. Important political actors of era, such as Russia and France did not avoid behaviours which makes the situation harder for Ottoman Empire. Of course, this cannot be said that those countries were shaping their policies in parallel, as it could be seen from the conflicts the countries faced. On the other hand, Ottoman Empire’s policies regarding the rebellions in Crimea were being criticized by Ottoman intelligentsia. All of these could easily be inserred from Namık Kemal’s writings. Namik Kemal was one of them and was interested in problems of Ottoman Empire. In this paper, we will examine the Crimean Issue and Ottoman’s policies regarding it with respect to Namik Kemal’s ideas and clarify the approaches of Ottoman Empire to this issue. We will also try to uncover how this problem has affected Ottoman Empire.
Namik Kemal Ottoman State Crete question 1866-1869 Crete Rebellion Âli Pasha and Ottoman diplomacy
Konular | Sanat ve Edebiyat |
---|---|
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 10 Haziran 2016 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2016 |
Selçuk Üniversitesi Türkiyat Araştırmaları Dergisi Creative Commons Atıf-GayriTicari 4.0 Uluslararası Lisansı (CC BY NC) ile lisanslanmıştır.