Türk dilinin kuzeybatı grubu içerisinde yer alan Tatar Türkçesi, köklü bir sözlükçülük (leksikografi) geleneğine sahiptir. 1552 yılında Kazan’ın işgali ile birlikte Tatarların Rus egemenliği altına girmesi, beraberinde bu iki milletin birbirinin dilini öğrenip anlaması gerekliliğini ortaya çıkarmıştır. XVI. yüzyıldan itibaren ise dil öğretimi maksadıyla çeşitli sözlüklerin hazırlanmaya başladığı görülmektedir1. Tatarcanın ilk sözlük örneklerini Rusça-Tatarca iki dilli sözlükler oluşturmaktadır2. İki dil arasındaki bu ilişki, yöntem açısından birbirlerinin sözlükçülük geleneğine de etki etmiş, iki dilli sözlükler dışında, çıkarılan tek dilli sözlüklerde de bu etkinin izleri sürdürülmüştür. Tek dilli sözlüklerin esasını ise o dilin genel mahiyetli açıklamalı sözlükleri oluşturmaktadır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Sanat ve Edebiyat |
Bölüm | Kitap Tanıtımı |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 26 Ağustos 2022 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2022 Sayı: 55 |
Selçuk Üniversitesi Türkiyat Araştırmaları Dergisi Creative Commons Atıf-GayriTicari 4.0 Uluslararası Lisansı (CC BY NC) ile lisanslanmıştır.