The provisional article 15, which was added to the Corporate Tax Law by Law No. 7417, introduced a new repatriation of capital practice. With the tax advantage provided in this way, both foreign and domestic assets were recorded and taxed at lower rates. This repatriation of capital practice differs from previous practices in that it envisages gradual taxation and stipulates that no tax audit can be conducted. An application was made to the Constitutional Court requesting the annulment of this regulation. In the annulment request; It has been claimed that the possibility of registration through the repatriation of capital practice is contrary to the principle of financial power and the principles of fair and balanced distribution of the tax burden, violates the right to property, and is incompatible with the principles of the rule of law and equality. So the Constitutional Court found the request inappropriate and rejected it.
The subject of the study is the asset reconciliation practice regulated by the temporary article in the Corporate Tax Law and the decision of the Constitutional Court regarding this article. In this regard, first of all, the repatriation of capital application is explained and its features are revealed. Then, the decision of the Constitutional Court, which supervised the article, was examined within the framework of the reasons put forward in the request for annulment and the evaluations of the Constitutional Court. In conclusion; As a result of the evaluations made in the decision, previous decisions and theoretical explanations, it was determined that the decision contained contradictions.
Repatriation of Capital Constitution Constitutional Court Decision Financial Power Tax Principles.
Kurumlar Vergisi Kanunu’na 7417 sayılı Kanun ile eklenen geçici madde 15 hükmü yeni bir varlık barışı uygulaması getirmiştir. Bu yolla tanınan vergi avantajı sayesinde yurt dışındaki ve yurt içindeki varlıkların kayıt altına alınarak daha düşük oranlarla vergilendirilmesi yoluna gidilmiştir. Söz konusu varlık barışı uygulaması, kademeli vergilendirme öngörmesi ve vergi incelemesi yapılamayacağını hüküm altına alması bakımından daha önceki uygulamalardan ayrılmıştır. Bu düzenlemenin iptali istemiyle Anayasa Mahkemesi’ne başvuruda bulunulmuştur. İptal talebinde; varlık barışı uygulaması ile kayıt altına alma imkânının mali güç ilkesi ile vergi yükünün adaletli ve dengeli dağılımı ilkelerine aykırı olduğu, mülkiyet hakkını ihlal ettiği, hukuk devleti ve eşitlik ilkeleriyle de bağdaşmadığı ileri sürülmüştür. Anayasa Mahkemesi talebi yerinde görmeyerek reddetmiştir.
Çalışmada Kurumlar Vergisi Kanunu’nda geçici madde ile düzenlenen varlık barışı uygulaması ve bu maddeye ilişkin Anayasa Mahkemesi kararı konu edilmiştir. Bu bakımdan öncelikle ilgili varlık barışı uygulaması açıklanmış, özellikleri ortaya konmuştur. Daha sonra da maddenin denetimini yapan Anayasa Mahkemesi kararı, iptal talebinde ileri sürülen gerekçeler ve Anayasa Mahkemesi’nin değerlendirmeleri çerçevesinde incelenmiştir. Sonuç olarak; kararda yapılan değerlendirmeler, daha önce verilen kararlar ve teorik açıklamalar neticesinde kararın çelişki barındırdığı belirlenmiştir.
Varlık Barışı Anayasa Anayasa Mahkemesi Kararı Mali Güç Vergi İlkeleri.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Hukuk (Diğer) |
Bölüm | Research Article |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 4 Nisan 2024 |
Gönderilme Tarihi | 25 Aralık 2023 |
Kabul Tarihi | 4 Nisan 2024 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2024 Sayı: 58 |