Bu çalışmada Augustinus’un Tanrı Şehri (De civitate Dei) adlı eserinde ortaya koyduğu “iki şehir” kavramının siyasi çözümlemesi yapılacaktır. Bu bağlamda “Tanrı Şehri ve “Yeryüzü Şehri” şeklinde yapılan ikili ayrımda, dini kaygıların mı yoksa reel-politik motivasyonların mı etkili olduğu sorgulanacaktır. İkinci ihtimale bağlı olarak, toplumsal kurumlarla (Krallık ve Kilise) doğrudan bir özdeşleştirme olup olmadığı tartışılacaktır. Bu tartışma ve değerlendirmeler Augustinus’un başta siyaset ve ahlak olmak üzere pratik sahayı din üzerine tesis ettiği iddialarını test etmemize imkân sağlayacaktır. Devamında Augustinus’un Cicero’nun halk topluluğu (res publica) tanımı üzerine geliştirdiği eleştirileri ortaya koyulup, kendisinin bir siyasi topluluğun/halkın (populus) varlığı için öngördüğü koşullar irdelenecektir. Nihayet gerek iki şehrin ayrılmasında gerekse toplumsal iyinin gerçekleşmesinde belirleyici olan iki sosyal erdem sevgi ve adaletin mahiyeti araştırılacaktır. Yazımızda Augustinus’un iki şehri birbirinden toplulukları yalnızca etik-teolojik açıdan yani iyi ve kötü düalizmi temelinde siyasi bir revizyonla yapılandırarak ayırdığını söylemenin de, onlardan birini şu veya bu siyasi topluluk veya kurumla özdeşleştirerek ayırdığını iddia etmenin de eksik bir yargılama olduğunu göstermeye çalıştık.
Augustinus Siyaset Felsefesi Tanrı Şehri Yeryüzü Şehri Sevgi Adalet
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Siyaset Felsefesi |
Bölüm | Research Article |
Yazarlar | |
Erken Görünüm Tarihi | 31 Aralık 2024 |
Yayımlanma Tarihi | |
Gönderilme Tarihi | 29 Kasım 2024 |
Kabul Tarihi | 20 Aralık 2024 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2024 Sayı: 43 |