Aristoteles’in bilgi anlayışı, felsefe tarihi kapsamında klasik epistemolojiyi anlayabilmek açısından önemlidir. Aristoteles bilgi anlayışını oluştururken insan zihninin genel düşünme sistemini soruşturmak ve temellendirmek gayesiyle yola çıkmıştır. Bu doğrultuda bilimleri nesnelerine göre teorik, pratik ve poetik olmak üzere üç başlık altında sınıflandırmış ve tek tek her bir bilim türünün insan zihni tarafından nasıl bilinebileceğine dair sorular sorarak ilk ilkelere ulaşmayı hedefleyen bir bilim tasarımı ortaya çıkarmıştır. Buradan hareketle düşünce, dil ve mantık arasında bir ilişki kurmuş ve meşhur Aristoteles mantığını sistematize etmiştir. Özellikle öncüllerden zorunlu olarak çıkarılan tümdengelimsel yöntem onun mantığının temelini oluşturur. Aynı zamanda Aristoteles, bilgiye ulaşmak için yalnızca akıl yürütmenin değil, düşünce erdemlerinin de önemli olduğunu vurgulamıştır. Çünkü söz konusu erdemler sadece bilgiyi elde etme noktasında değil, pratik yaşamımızda nasıl erdemli bir şekilde yaşanır sorusuna da cevap vermektedir. Dolayısıyla Aristoteles’in bilgi felsefesi teorik, pratik ve yaratıcı bilimlerin iç içe geçtiğini ve onlara bütünsel bir yaklaşımla bakmamız gerektiği ve onun epistemolojisinin hem mantıksal hem de ontolojik bir zeminde ortaya çıktığı sonucuna bizi ulaştırmaktadır. Bu makalede sözü edilen başlıklara tek tek değinilmiş ve yeterince karmaşık olan Aristoteles’in epistemolojisinin daha açık bir şekilde ifade edilmesi hedeflenmiştir. Çalışmamızda ana hedefimiz Aristoteles’in bilgi anlayışını bütünsel bir şekilde ele almak ve daha iyi kavramaktır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Bilgi Felsefesi, Eskiçağ Felsefesi |
Bölüm | Research Article |
Yazarlar | |
Erken Görünüm Tarihi | 31 Aralık 2024 |
Yayımlanma Tarihi | |
Gönderilme Tarihi | 22 Aralık 2024 |
Kabul Tarihi | 31 Aralık 2024 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2024 Sayı: 43 |