إن خصائص الإملاء المتعلقة بالمصاحف الأولى كانت موضوعًا للنقاش منذ زمن بعيد. يمكن القول إن اختلاف كتابة نفس الكلمة في مواضع متعددة قد أثر على خروج النص والقراءة عن الوحدة. منذ العصور الأولى، تم تأليف العديد من الأعمال التي تتناول هذه الخصائص في رسم المصحف، وقد وصل بعضها إلينا، بينما لم يصل البعض الآخر. تهدف هذه المقالة إلى تحليل وتقييم هذه الأعمال، التي تستحق كل منها دراسة مستقلة، من حيث الخصائص الممكنة كما تهدف إلى تحديد النقاط التي تسلط الضوء على الاختلافات في الكتابة بين الرسم الذي يتوافق مع النص والقراءة،والمصاحف التي أعدها عثمان رضي الله عنه، بدءًا من القرن الثاني للهجرة. تمهيدًا لهذا الموضوع، تم البدء بشرح مفهوم "رسم المصحف" وما المقصود به، بالإضافة إلى بعض الخصائص مثل الحذف، والزيادة، والبدل، وكتابة الوصل والفصل، وكتابة الهمزات، وكتابة الكلمات التي تحتوي على قراءتين بكلمة واحدة منها كما تم مناقشة ضرورة اتباع رسم المصحف، وفوائد الأبحاث المتعلقة به، ومشكلات كونه توقيفيًا. عند دراسة الأعمال المكتوبة حول رسم المصحف، يظهر أنها كتبت في القرن الثاني هجرياً، بينما توسعت من حيث المحتوى بعد القرن الرابع هجرياً. تشير الإشارات التي وردت في "الفهرست" لابن النديم (توفي 385/995) و"المقنع" لأبي عمرو الداني (توفي 444/1053) إلى وجود أعمال تتعلق برسم المصحف، حيث ذكروا أسماء هذه الأعمال ونقلوا عنها، مما يدل على وجود تلك الأعمال المفقودة في النهاية، يكشف هذا الوضع، الذي يمكن أن يُطلق عليه الحلقة المفقودة، عن حقيقة أنه ليس فقط الأعمال الموجودة، وإنما أيضًا المعلومات المتداولة في هذه الأعمال تستدعي ضرورة إجراء دراسات حول المعلومات التي يُفترض وجودها في الأعمال المفقودة. لهذا الغرض، تناولت المقالة بطريقة وصفية شاملة الأعمال المفقودة والحالية والمؤلفين، مما أتاح تقديم معلومات حول المصادر التي تشكل أدبيات رسم المصحف.
The spelling features of the earliest mushafs have long been a topic of extensive discussion. Notably, the variation in the spelling of the same word across different instances—thus transcending the unity of wording and recitation—has contributed significantly to this discourse. Since the early periods of Islamic scholarship, numerous works addressing these features of resmu'l-mushaf have been produced. While some of these works have not survived to the present day, others remain accessible. This article aims to analyze and evaluate the existing literature related to mushaf spelling, each deserving of individual study for its unique features. Additionally, this work seeks to identify developments that have emerged since the second century Hijri, revealing the spelling differences between the Osman mushafs and the spelling conventions that align with traditional wording and recitation, thereby paving the way for new research avenues. To establish a foundation for this subject, we begin by explaining the concept of resmu'l-mushaf, including features such as hazif, rather, price, vasıl-fasıl, the spelling of hemzanin, and the representation of words containing dual recitations. We also discuss the necessity of adhering to the resmu'l-mushaf, the benefits of research in this area, and the challenges related to its preservation. Upon examining the works on resmu'l-mushaf, we find that many were written in the second century Hijri, with a notable expansion in content occurring after the fourth century. Notable scholars such as İbnü'n-Nedîm (d. 385/995) in el-Fihrist and Ebû Amr ed-Dânî (d. 444/1053) in el-Mukni have contributed significantly to this field. Their references to various works and citations indicate the existence of numerous additional texts on resmu'l-mushaf. This situation, often referred to as the "missing link," underscores the necessity of investigating not only the extant works but also the insights conveyed by the now-lost texts, drawing upon the information available in the surviving literature. Accordingly, this article employs a descriptive method to explore a broad range of both imaginary and extant works along with their authors, thus contributing to the scholarship surrounding resmu'l-mushaf literature.
İlk mushaflara ait imla özellikleri öteden beri çokça tartışılan konular arasındadır. Aynı kelimenin muhtelif yerlerde farklı yazılmasıyla lafız ve tilavet birlikteliğinin dışına çıkılmış olmasının bunda etkili olduğu söylenebilir. İlk dönemlerden bu yana resmu’l-mushaf’ın bu özelliklerini konu edinen birçok eser vücuda getirilmiştir. Bu eserlerin kimisi günümüze ulaşmamışken kimisi de mevcut durumdadır. Bu makalede mushaf imlası ile ilgili her biri üzerinde ayrı ayrı çalışmayı hak eden bu eserlerin, özellikleri açısından mümkün ol-dukça analiz ve değerlendirmeye tabi tutulması amaçlanmaktadır. Yine bu kaynaklarda, hicri ikinci asırdan itibaren gelişen, lafza ve tilavete uygun imla ile Hz. Osman mushafları arasındaki yazım farklılıklarını ortaya çıkaran hususların tespit edilmesi, böylece yeni çalışmalara kapı aralaması hedeflenmektedir. Konuya temel oluşturmak amacıyla resmu’l-mushaf kavramı ile ne kastedildiği, resmu’l-mushaf’ın hazif, ziyade, bedel, vasıl-fasıl, hemzenin yazımı, iki kıraat ihtiva eden kelimenin bu kelimelerden biri ile yazılması gibi özellikler hakkında bilgiler vererek makaleye başlanmıştır. Ayrıca resmu’l-mushaf’a ittibanın gerekliliği, resmu’l-mushaf ile ilgili araştırmaların faydaları, resmu’l-mushaf’ın tevkîfî oluşu meseleleri tartışılmıştır. Resmu’l-mushaf’a dair yazılmış eserler incelendiğinde bu eserlerin hicrî ikinci yüzyılda kaleme alındığı, hicrî dördüncü asırdan sonra ise içerik bakımından genişlediği görülmektedir. İbnü’n-Nedîm’in (öl. 385/995) el-Fihrist’te, Ebû Amr ed-Dânî’nin (öl. 444/1053) de el-Mukni‘de, resmu’l-mushaf’a dair eserlere atıfta bulunmaları, bu eserlerin isimlerini zikredip aktarımda bulunmaları, söz konusu mefkûd câmi‘ eserlerin varlığına işaret etmektedir. Sonuçta kayıp halka olarak da isimlendirilebilecek bu durum, sadece mevcut eserlerin değil mevcut eserlerdeki bilgilerden hareketle mefkûd eserlerde varlığı nakledilen bilgilerin de üzerinde çalışma yapmayı gerekli kıldığı gerçeğini ortaya koymaktadır. Bu maksatla makalede tasvîrî bir yöntemle geniş kapsamlı mefkûd ve mevcut eserler ve müellifleri ele alınmıştır. Böylece resmu’l-mushaf literatürünü oluşturan kaynakların bilgilerine yer verilmiştir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Kuran-ı Kerim Okuma ve Kıraat |
Bölüm | ARAŞTIRMA MAKALESİ |
Yazarlar | |
Erken Görünüm Tarihi | 29 Ekim 2024 |
Yayımlanma Tarihi | 30 Ekim 2024 |
Gönderilme Tarihi | 25 Mayıs 2024 |
Kabul Tarihi | 23 Ekim 2024 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2024 |