Muslims have been quoting the Qur’ānic verses in their daily life throughout history. This situation is almost the same for modern Muslims as well. This practice firstly was implemented by the Prophet (pbuh) himself. Nevertheless, one of the basic rules in interpreting the Qur’ān, which has been a centre of attention by modern researchers, is the observance of the context. However, the quotations made by the Prophet, even if such narratives are small in quantity, might not seem in agreement with this criterion. However, the attitude of considering them as problematic or unauthentic in terms of text by taking this principle into account does not seem an accurate judgment. Given this point, the quotations of verses should be dealt with differently from the Qur’ānic interpretations. Consequently, the principle of observance the context is not supposed to be assigned as an element to control the process of quotations to guarantee accuracy as was the case with the exegesis of the Qur’ān. It is because it is not intended in the quotations of the Qur’ān to elucidate the verses or make them explicit. Rather, it means making correlations directly or indirectly between the messages existed in the Qur’ānic verses and a word or thought or subject. According to some narrations, the attitude against this, does not comply with the appoach adopted by the Prophet. Besides, it will restrict the functionality of the Qur’ān for the subsequent generations which had not had a chance to live in the atmosphere of the Qur’ānic revelation. Apart from that, the narratives with their multi versions will not always provide standard data to determine how the verses of the Qurān be understood by the first generation. Likewise, it is inevitable to exist different viewpoints for determining the intratextual context of verses. So, it is supposed to bring about avoiding intolerant attitudes towards the quotations of verses.
In this article, we maintain by considering some quotations made by the Prophet that the observance of the context in a radical manner should not be seeked in the quotations of the Qur’ānic verses. We also argue that the norm we should follow in this regard is to observe the unity and wholeness of the Qur’ān, neither exceeding the semantics of the Qur’ān nor employing the phrases out of possible contents. We chose certain narratives of quotations in this study from hadith and tafsīr books by scanning them on the basis that they demonstrate our thesis more clearly, although there would be some other examples in the sources. Then we analyzed these examples by making comparisons. By doing so, we aimed at having a holistic approach to the subject.
Exegesis The Prophet Quotations of Qur’ānic Verses Narrations Context Occasions of Revelations
Tarih boyunca Müslümanlar gündelik hayatlarında Kur’an’dan iktibasta bulunmuşlardır. Günümüz Müslümanları açısından da durum farklı değildir. Bu uygulamaya ilk olarak Hz. Peygamber tarafından başvurulmuştur. Ancak Hz. Peygamber’den nakledilen kimi ayet iktibaslarında özellikle günümüzde üzerinde çokça durulan “bağlama riayet” ilkesiyle bağdaştırılması zor gözüken –sayıca az olsa da- bazı örneklerle karşılaşılmaktadır. Bu tür rivayetlerin bağlama uygunluk prensibi devreye sokularak metin açısından problemli sayılması veya sahih addedilmemesi isabetli bir tutum gibi görünmemektedir. Bu durumda ayet iktibaslarının Kur’an’ın tefsir edilmesinden ayrı biçimde değerlendirilmesi gerekmektedir. Bu husus dikkate alınarak bağlama riayet açısından tefsir faaliyetiyle ayet iktibasları birbirinden ayrılmalıdır. Zira tefsirde ayet anlamlarının sahih biçimde tespitine çalışılırken iktibaslarda sadece ayetlerin içerdiği mesajlarla bir söz, düşünce ya da konu arasında doğrudan veya dolaylı olarak irtibat kurulmaktadır. Dolayısıyla iktibaslarda bağlamın gözetilmesi prensibinin sıkı bir denetim unsuru olarak vaz edilmemesi gerekmektedir. Aksi tutum hem Hz. Peygamber’den nakledilen kimi rivayetlerdeki bakış açısıyla örtüşmemekte hem de nüzul dönemi sonrasındaki toplumlar için ayetlerin işlevselliğinde sınırlamaya gidilmesi sonucunu doğurmaktadır. Diğer taraftan ayetlerin nüzul ortamında nasıl anlaşıldığının tayininde başvurulan sebeb-i nüzul rivayetleri birbirinden farklı müteaddit anlatılar içermesi nedeniyle her durumda standart veriler sunmamaktadır. Bunun yanı sıra iç bağlamın tespitinde farklı yaklaşımların kaçınılmaz olması gibi hususlar bu konuda radikal bir tutumdan kaçınılması lehine bir durum ortaya çıkarmaktadır.
Bu makalede Hz. Peygamber’den aktarılan ve ayetlerin bağlamı açısından izahı güç olan ayet iktibaslarından yola çıkılarak bu ölçütün anılan konuda katı bir şekilde uygulanmaması gerektiği savunulmuştur. Bu hususta temel alınması gereken asıl kıstasın ise ayet iktibaslarında Kur’an’ın bütünlüğünden uzaklaşılmaması ve ayetlerin hiçbir durumda sahip oldukları anlam dünyasının dışına çıkılmaması ve muhtemel olmayan semantik bir içerikle istihdam edilmemesi olduğu ileri sürülmüştür. Çalışmada seçilen örnekler belli başlı hadis kaynaklarında yer alan ve tefsirlerde nakledilen rivayetlerden seçilmiştir. Bu hususta başka rivayetler de bulunmakla beraber makale sınırlarını aşmamak üzere konuyla ilgili temsil gücü yüksek olduğu düşünülen örneklere yer verilmiştir. Çalışma boyunca bu konuda hadis ve tefsir kaynakları taranmış, elde edilen malumat karşılaştırmalı olarak incelenerek analiz edilmiştir. Böylece bütüncül bir bakışın yakalanması hedeflenmiştir.
Tefsir Hz. Peygamber Ayet İktibasları Rivayet Bağlam Esbāb- nüzul
Teşekkürler
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Din Araştırmaları |
Bölüm | ARAŞTIRMA MAKALESİ |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Ekim 2021 |
Gönderilme Tarihi | 9 Ağustos 2021 |
Kabul Tarihi | 12 Ekim 2021 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2021 |