Kur’an’ın hedefi, ana konuları ve insanın yaratılma amacı gibi konular meseleyi ele alan kişiye bağlı olarak farklı şekillerde izah edilmekle birlikte, el-Bakara 129. âyette peygamber gönderilmesinin hedefi âyetleri okuma, kitap ve hikmeti öğretme ve insanları tezkiye etmek olarak açıklandığı için aslında konu net olarak anlatılmış olmaktadır. Aynı mevzunun açıklandığı el-Bakara 151; Âl-i İmrân 164 ve el-Cuma 2. âyetlerde ise konu sıralaması bağlam ve muhatapların durumlarına bağlı olarak âyetleri okuma, insanları tezkiye etme, kitap ve hikmeti öğretme şeklinde tezkiye öncelikli olarak açıklanmıştır. Bu âyetlerden peygamber ve vahyin gönderilmesinin dolayısıyla insanın var oluş amacının öncelikli ve üst hedefinin insanların tüm yanlışlardan arınarak tezkiye olması/olgunlaşması olduğu anlaşılmaktadır.
Modern dönemde Kur’an ve Kur’an’ın ana konularına dair yazılan birçok kitapta tezkiye konusuna ve Hz. Peygamber rehberliğinde tezkiye olma süreci yaşayan sahabilerin hangi eksiklikleri yaşadıkları ve nasıl eleştirildikleri konularına yeteri kadar yer verilmediği görülmektedir. Bu eksiklik okuyucuların Kur’an, sahabe ve insanın yaratılma amacı gibi konularda eksik bakış açısına sahip olmalarına neden olmaktadır. Modern dönemde ortaya çıkan söz konusu eksikliklerden dolayı bu çalışmada zikredilen âyetler özelinde tezkiyenin Hz. Peygamber ve Kur’an’ın gönderiliş gayelerinden biri olduğu klasik ve modern dönem tefsirleri temelinde ele alınmaktadır. Müfessirlerin izahlarında tezkiyenin bireysel dindarlık anlamında eksik/parçacı bir olgunlaşma değil, İslam’ı bütün olarak yaşama anlamında tam ve kuşatıcı bir kemale erme olarak risalet ve vahyin semeresi olduğuna dikkat çekilmektedir. el-Bakara 151 ve Âl-i İmrân 164. âyetlerle ilgili rivayetler ve müfessirlerin izahlarından bazı sahabilerin Hz. Peygamber’e itaatte zaaf göster-dikleri, İslam düşmanlarının kıblenin tahvil edilmesine yönelik itiraz ve eleştirilerinden etkilendikleri ve dünya malı ve ganimet sevgisinde yanlışa düştükleri için eleştiri amaçlı olarak tezkiye öncelikli anlatımın tercih edildiği anlaşılmaktadır. Bu bilgilerden tezkiye olma sürecinde eksiklik yaşayan sahabilerin “İçinizden seçilip gönderilen peygamberin, onun uyguladığı talim ve tezkiye süreçlerinin kıymetini anlamıyorsunuz.” şeklinde eleştirildikleri ve el-Cuma 2. âyette ticarî kaygılarla Cuma namazında mescidi terk eden sahabilerin dünyevileşen Yahudi âlimler gibi olmamaları konusunda uyarıldıkları görülmektedir. Sonuç olarak Kur’an, Hz. Peygamber, sahabe toplumunun oluşumu ve insanın varoluş amacı açısından merkezi bir yerde duran, tefsir kaynaklarında tüm yönleriyle izah edilen, insanların bir yönüyle her an içinde bulunduğu tezkiye olma/olamama konusuna Kur’an ve tefsire dair yapılan çalışmalarda daha fazla yer verilmesi gerektiği söylenebilir.
Although the subjects such as the purpose of the Qur'an, its main subjects and the purpose of the creation of humans are explained in different ways depending on the person who deals with the issue, the subject is actually explained in a clear way because the purpose of sending a prophet is explained as reading the verses, teaching the book and wisdom, and purifying people in the verse al-Baqara 129. In the verses of al-Baqara 151; Âl-i İmrân 164 and al-Jumu‘ah 2 where the same subject is explained, the subject order is explained by giving priority to purification as reading the verses, purifying people, teaching the book and wisdom, depending on the context and the situation of the addressees. From these verses, it is understood that the primary and upper goal of the sending of the prophet and the revelation, and therefore the purpose of human existence, is the purification/maturation of humans by getting rid of all mistakes.
It is seen that in many books written on the Qur'an and the main subjects of the Qur'an in the modern period, the subject of purification and the deficiencies of the Companions who had the process of purification under the guidance of the Prophet and how they were criticized were not sufficiently dealt. This deficiency causes the readers to have a deficient perspective on issues such as the Qur'an, the Companions and the purpose of the creation of humans. Due the aforementioned deficiencies in the modern period, this study deals with the classical and modern period mufassirs in which the purifica-tion is one of the purposes of sending the Prophet and the Qur'an based on the verses mentioned. In the explanations of the mufassirs, attention is drawn to the fact that purification is not an incomplete/fragmentary maturation in terms of individual piety, but the fruit of prophecy and revelation as a full and encompassing maturation in the sense of living Islam as a whole. It is understood from the narrations about the verses of al-Baqara 151 and Âl-i İmrân 164 and the explanations of the mufassirs that because some of the Companions showed weakness in obedience to the Prophet, they were affected by the objections and criticisms of the enemies of Islam towards the conversion of the qibla, and they were wrong in their love of worldly goods and booty, the narrative with priority to purification was preferred. From this information, it is seen that the Companions who were deficient in the purification process were criticized as " You do not understand the value of the prophet, who was chosen and sent from among you, and the education and purification processes he implements" and that the Companions who left the mosque during the Friday prayer due to commercial concerns were warned not to be like the secular Jewish scholars in verse al-Jumu‘ah 2. As a result, it can be said that the subject of purification/unpurification, which stands in a central place in terms of the Qur'an, the Prophet, the formation of the community of the Companions and the purpose of human existence, which is explained in all aspects in the sources of tafsir, and which people are in every moment in a way, should be given more place in the studies on the Qur'an and tafsir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Din Araştırmaları |
Bölüm | ARAŞTIRMA MAKALESİ |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Ekim 2021 |
Gönderilme Tarihi | 9 Ağustos 2021 |
Kabul Tarihi | 19 Ekim 2021 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2021 |