Fussilet sûresinin 11. âyetinde bahsedildiğine göre gök ve yere itaat emredilmiş, onlar da bu emri yerine getirdiklerini beyan etmişlerdir. İsrâ sûresinin 44. âyetinde ise yedi gök, yer ve buralarda bulunan herkesin yüce Allah’ı tesbih ettiği ifade edilmektedir. Âyetlerde işaret edilen ve akıllı oldukları anlaşılan bazı varlıkların, itaat ve tesbihlerini anlamakta bir problem yoktur. Ancak insan gibi mükellef olmayan varlıklar için söz konusu olan bu itaat ve tesbihi nasıl anlamak gerekir? Zira emanetin göklere, yere ve dağlara teklif edildiğinden bahseden Ahzâb sûresindeki 72. âyete göre zikri geçen varlıklar, emaneti yüklenmekten çekinmişler, onun sorumluluğundan korkmuşlar ve nihayetinde onu, insan yüklenmiştir. Buna rağmen ilgili âyetler, niçin gök ile yerin itaatinden ve de tesbihinden bahsetmektedir? Bu makalenin amacı, bu varlıkların itaatini ve tesbihini ifade eden âyetlerin tefsir geleneğinde nasıl yorumlandığını tespit etmektir. Literatürde gök ile yerin itaat ve tesbihini birlikte değerlendiren özel bir çalışmanın olmadığı görülmektedir. Bu çalışma, farklı te’vil yöntemleri kullanan bazı müfessirlerin bu sahadaki yorumlarını karşılaştırmalı olarak değerlendirmeyi hedeflemektedir. Çalışmanın bu yönüyle literatüre katkı sağlayacağı umulmaktadır. Çalışmada, Fussilet sûresinin 11. âyeti ile İsrâ sûresinin 44. âyeti merkeze alınmıştır. Çalışma sırasında öncelikle ilgili âyetlerin yorumlarıyla ilgili bazı klasik tefsirler taranmıştır. Müfessirlerin söz konusu âyetler hakkındaki izahları gruplandırılmak suretiyle karşılaştırmalı olarak sunulmuştur. Buna göre âlimler, gök ve yerin itaati ile tesbihi hakkında mecaz ve hakikat olmak üzere iki tür anlayış sergilemişlerdir. Her iki âyetin, bağlam itibariyle birbirlerine yakın birer pozisyonda olmaları da dikkat çekicidir. İkisi de müşriklerin yüce Allah’a karşı itaatsizliklerini ve iftiralarını ifade eden tavır ve sözleri bağlamında, bütün varlıkların koşulsuz olarak yüce Allah’a itaat hâlinde olduğunu ve daima O’nu tesbih ettiklerini bildirme sadedinde gelmiştir.
Emeği geçecek olanlara çok teşekkür ederim.
As it is mentioned in the 11th verse of Surah Fuṣṣilat, the sky and the earth were ordered obedience, and they declared that they had carried out this order. It is stated that seven heavens, the earth and everyone there glorify the glorious Allah in the 44th verse of Surah al-Isrā’. There is no problem in understanding the obedience and glorification of some creatures who are pointed out in the verses of the Qur’ān and are understood to be wise. Yet, how the obedience and glorification of the creatures who are not obliged like human beings should be understood? Likewise, according to the 72nd verse of Surah al-Azhāb, which mentions that the trust had been offered to the heavens, the earth and the mountains, the aforesaid creatures abstained from undertaking the trust, they were afraid of the resposibility, and eventually it was undertaken by the human beings. Nevertheless, why the related verses mention the obedience and glorification of the heaven and the earth? The aim of this article is to identify how the verses that state the obedience and glorification of these creatures are interpreted in the tafsı̄r tradition. It is seen that there is not a special study that evaluates the obedience and glorification of the heaven and the earth together in literature. This study aims at comparatively assessing the interpretations of some mufassirs (exegetes) in this field who use different tafsı̄r methods. It is expected that the study will contribute to the literature from this perspective. The study was conducted by taking the 11th verse of Surah Fuṣṣilat and 44th verse of Surah al-Isrā’ in the center. First of all, some classical tafsı̄rs about the interpretations of related verses were scanned during the study. The explanations of mufassirs about the related verses were classified and comparatively presented. According to this classification, the scholars displayed two kinds of understanding about the obedience and tasbı̄h of the heaven and the earth as metaphor and reality. It is also striking that both verses are in positions that are close to each other as of context. Both verses state that all creatures obey definitively to the glorious Allah and always glorify Allah in the context of the attitudes and words of polytheists that state their disobedience against Allah and their slanders.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Din Araştırmaları |
Bölüm | ARAŞTIRMA MAKALESİ |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Ekim 2021 |
Gönderilme Tarihi | 21 Eylül 2021 |
Kabul Tarihi | 14 Ekim 2021 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2021 |