Kur’ân’ı anlama ve hayata geçirme faaliyeti ilk dönemde anlama ve uygulama olarak müslümanlar arasında cereyan etmiş, ilerleyen dönemde Kur’ân âyetlerinin kast ettiği manalar ve bunların yorumlarına dair anlayış ve bilgi birikimi yazıya aktarılmıştır. Zamanla yaygınlaşan ve sistemleşen bu birikim tefsir ilmi olarak adlandırılmıştır. Geçmişten günümüze tefsir ilmine dair yapılan çalışmalar neticesinde elimizde son derece büyük bir külliyat bulunmaktadır ve bu alana dair çalışmalar günümüzde de tüm yoğunluyla devam etmektedir. İslam’ın farklı coğrafyalarda ve bu coğrafyada yaşayan farklı kültürlerden insanlar arasında yayılmaya başlaması tefsir ilmini de etkilemiştir. Farklı kültürlere ve farklı bilgi birikimlerine sahip müslümanların Kur’ân’a yaklaşımları, onu algılamaları ve açıklamaları da farklı olmuş ve böylece âyetlerin ifade ettiği anlamlar farklı açılımlar kazanmıştır. On dört asrı aşkın bir süreç içerisinde oluşan bu tefsir birikimi, günümüz tefsir çalışmaları açısından da son derece önemlidir. Nitekim geçmişte Kur’ân’ın hangi dönemde, hangi şartlar altındaki müslümanlar tarafından nasıl anlaşıldığını ve onların kendi dönemlerindeki problemlere Kur’ân’dan nasıl cevaplar bulduklarını bilmek, günümüzde Kur’ân’ın anlaşılmasına ışık tutan önemli bir konumdadır. İslam tarihinin neredeyse yarısına tekabül eden yaklaşık altı yüzyıllık bir dönemde geniş bir coğrafyada hüküm süren ve bu süreçte müslümanların en büyük gücünü temsil eden Osmanlı Devleti döneminde de tefsir ilmine dair pek çok eser telif edilmiştir. Bu çalışmada Osmanlı Devleti’nin son ve Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk yıllarında yaşamış olan Osmanlı âlimi ve müderrisi Sivaslı Hacı Mehmet Necip Efendi’nin (ö. 1347/1929) hayatı ve eserlerine yer verildikten sonra kendisinin kaleme aldığı Aʿẓamü’t-Taʿẓîmât fî Tefsir-i Sûreti’l-Ḥucurāt adlı tefsîrinin yazma nüshasının latin harflerine aktarımı yapılacak ve sonuç bölümünde eserle ilgili değerlendimelerde bulunulacaktır. Mehmet Necip Efendi hakkında yapılan çalışmalarda ve kendisinden bahsedilen birtakım eserlerde bu çalışmaya konu olan tefsirden hiç bahsedilmemiş olması, makalenin özgünlüğünü ortaya koymaktadır.
Tefsir Kur’ân Mehmet Necip Efendi el-Ḥucurāt Sûresi Çeviri Yazı. Surah al-Ḥujurāt
The activity of understanding and implementing the Qur’ān took place among Muslims in the first period as understanding and application. In the next period, the meanings of the verses of the Qur’ān and their understanding and knowledge about their interpretations were written down. This experience, which became widespread and systematized over time, was called the science of tafsīr. As a result of the studies on the science of tafsīr from the past to the present, we have an extremely large corpus. The spread of Islam in different geographies and among people from different cultures living in this geography also affected the science of tafsīr. Perceptions and explanations of the Qur’ān by Muslims with different cultures and different knowledge have also been different. Thus, the meanings of the verses gained different expansions. This literature of tafsīr, which has been formed over a period of more than fourteen centuries, is also extremely important for today’s tafsīr studies. As a matter of fact, knowing how the Qur’ān was understood by Muslims in what period and under what conditions in the past and how they found answers to the problems of their own time from the Qur’ān is an important factor that sheds light on the understanding of the Qur’ān today. Many works on the science of tafsīr were also written in the period of the Ottoman Empire, which ruled a wide geography in a period of approximately six centuries, which corresponds to almost half of the Islamic history, and represented the greatest power of the Muslims in this process. In this study, the life and works of Ottoman scholar and professor Haji Mehmet Nejip Efendi (d. 1347/1929), who lived in the last years of the Ottoman Empire and the first years of the Turkish Republic, will be included. Afterwards, the manuscript copy of the tafsîr named Aʿẓamü’t-Taʿẓîmāt fî Tafsīr al-Sūrat al-Ḥujurāt, which he wrote, will be transferred to Latin letters and in the conclusion part, evaluations about the work will be made. The fact that the tafsīr that is the subject of this study has never been mentioned in the studies about Mehmet Nejip Efendi and in some works mentioned about him, reveals the originality of the article.
Tafsīr Qur’ān Mehmet Nejip Efendi Sūrah al-Ḥujurāt Transcription
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Din Araştırmaları |
Bölüm | ARAŞTIRMA MAKALESİ |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Nisan 2023 |
Gönderilme Tarihi | 20 Ocak 2023 |
Kabul Tarihi | 20 Mart 2023 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2023 Cilt: 7 Sayı: 1 |