Müfessirler, Kur’ân-ı Kerîm’de geçen bazı harflerin ifade ettiği anlamlarda ihtilafa düşmüşlerdir. Bir kıs-mı, söz konusu harflerin cümlenin temel anlamına ek bir anlam katmadığını veya kendi aslî anlamı dı-şında kullanıldığını iddia ederek bu harfleri zâid görmüş, bir kısmı da Kur’ân’ın ve Arap dilinin incelikle-rini araştırarak bu harflerin cümledeki anlamını tespit etmeye çalışmış ve zâid olmadığını savunmuştur. Kur’ân’da zâid harfin varlığı tartışmaları, Kur’ân’ın hatasız ve mükemmel bir kitap olduğu inancına sahip olan Müslümanları şüpheye düşürmekte, Kur’ân’ın en büyük mucizesi olan i‘câz özelliğine halel getirmek-te diğer taraftan müsteşriklerin Kur’ân’a haksız ithamda bulunmalarına zemin hazırlamaktadır. Bundan dolayı bu konuyla ilgili zihinlerdeki şüpheleri gidermek ve akla gelen sorulara cevap vermek büyük önem arz etmektedir. Öte yandan bu çalışmanın temel amacı; İbn Cüzey’in et-Teshîl li-‘ulûmi’t-tenzîl isimli eseri özelinde onun zâid harf ile kastettiği anlamı, Kur’ân’da zâid harfin varlığını kabul edip etmediğini, edi-yorsa zâid gördüğü harfleri ve bunlara hangi anlamlar yüklediğini tespit etmektir. Bu gaye doğrultusunda bu çalışmada İbn Cüzey tefsirinde zâid harf-i cer olduğuna dair tartışma ve değerlendirme bulunan tüm âyetlere yer verilmiştir. Ayrıca İbn Cüzey özelinde müfessirlerin kullanmış oldukları zâid harf terkibi ile; kendi anlamı dışında kullanılan veya cümlenin temel anlamına ek anlam katmayan harfleri kastettiklerine dair tezin doğru olup olmadığı araştırılmıştır. İlaveten Ferrâ, Ahfeş ve Nehhâs’ın Meâni’l-Kur’ân, İbn Ku-teybe’nin Te’vîlu müşkili’l-Kur’ân, Zemahşerî’nin el-Keşşâf an hakâikı gavâmizi’t-tenzîl ve uyûni’l-ekâvîl fî vücûhi’t-te’vîl, Râzî’nin Mefâtîhü’l-gayb isimli eserlerine müracaat edilmiş, söz konusu müfessirlerin âyetlerde zâid gördüğü harfler ve zâid lafız yerine kullandığı ıstılahlar tespit edilmiş ve de müfessirlerin görüşleri mukâyese edilmiştir. İbn Cüzey, et-Teshîl isimli tefsirinde toplamda on dokuz yerde geçen bâ, min, lâm ve kâf harf-i cerlerinin zâid olup olmadığına dair değerlendirmelere yer vermiş, diğer on altı harf-i cerle ilgili tartışmalara değinmemiştir. İbn Cüzey’e göre harf-i cerlerden üçü (bâ, min, lâm) Kur’ân’da zâid olarak biri de (kâf) tekit için zâid olarak gelmiştir. İbn Cüzey, zâid harfleri ifade etmek için sadece zâid kelimesini kullanmış, sıla, mezîd, lağv kelimelerini kullanmamıştır. O, bu tabirle, harf-i cerin kendi aslî anlamı dışında kullanılmasını değil cümlenin temel anlamına ek bir anlam katmayan harfi kastetmektedir.
The mufassirs have disagreed on the meaning of some letters in the Qur’an. Some of them claimed that the letters in question did not add an additional meaning to the basic meaning of the sentence or were used outside of their own meaning and said zāʾid (exces). Some of them tried to determine the meaning of these letters in the sentence by researching the subtleties of the Qur’an and the Arabic language and argued that they were not zāʾid. Discussions of the existence of the zāʾid letter in the Qur’an, and espe-cially because the word zāʾid means unnecessary and redundancy, prejudice the Qur’ān’s greatest mira-cle, i’jāz, cast doubt on Muslims in the belief that the Qur’an is an error-free and perfect book. On the other hand, it paves the way for orientalists to make unjust accusations against the Qur’an. For this reason, it is of great importance to remove the doubts in the minds about this subject and to answer the questions that come to mind. On the other hand, the main purpose of this study in specific to Ibn Juzayy’s work named al-Tashīl li ‘ulūm al-tanzīl is what he means by zāʾid letter, whether if he accepts the existence of zāʾid letter, which letters he sees as zāʾid and which meaning the attributes to them. In line with this aim, in this study, all the verses in which there is a discussion about the zāʾid letters in Ibn Juzayy’s commentary are included. In addition, based on Ibn Juzayy, it has been investigated whether the thesis that the mufassirs meant by the “zāʾid letter” that are used outside their own meaning or that do not add additional meaning to the basic meaning of the sentence is correct or not. On the other hand, the Maāni al-Qur’an books Farrā, Ahfash and Nahhās; Ibn Kutayba’s Taʾwīl mushkil al-Qur’an; Za-makhsharī’s al-Kashshāf an haqāiqi qavāmizi al-tanzīl and ‘uyūn al-aqāvīl fī vujūh al taʾwīl; Rāzī’s works na-med Mafātīh al-ghayb were applied and the letters that these commentators considered as zaid in the verses and the terms they used instead of zaid words were identified and their views were compared. In his tafsir called al-Tashīl, Ibn Juzayy included evaluations about whether the letters (bā, min, lam) al-jarrs are zāʾid or not in nineteen places in total. Except for the four letters in question, he did not include the discussions about whether the sixteen letter jarr were zāʾid or not. According to Ibn Juzayy, three of the letter jarrs (bā, min, lam) came in the Qur’an as zāʾid and one as zāʾid (qaf) for ta’qīd (strengthen the meaning). Other than these, the remaining sixteen letters did not come as zāʾid in the verses. Ibn Juzayy used the words zāʾid to express zāʾid letters, he did not use the words sila, mezîd, lağv. With this expres-sion, he does not mean that the letter jarr should be used outside its original meaning. He refers to the letter that does not add any additional meaning to the basic meaning of the sentence.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Tefsir |
Bölüm | ARAŞTIRMA MAKALESİ |
Yazarlar | |
Erken Görünüm Tarihi | 24 Ekim 2023 |
Yayımlanma Tarihi | 30 Ekim 2023 |
Gönderilme Tarihi | 15 Ağustos 2023 |
Kabul Tarihi | 9 Ekim 2023 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2023 Cilt: 7 Sayı: 2 |