The Quran is the word of Allah in terms of wording and meaning, and while there are verses with clear meanings that have a single meaning, there are also verses that have a vague meaning and are therefore open to interpretation because they have multiple meanings. Since it is difficult to understand verses with multiple meanings based on the wording alone, external explanations such as the reason for reve-lation and the narrations from the Prophet and his companions are needed in addition to the literal meaning in the effort to understand. Accordingly, it becomes necessary to evaluate the verse in a broad context in terms of the environment in which it was revealed, the addressees and the purpose. As in the interpretation of this verse, the degree of authenticity of the narrations coming from the early commentators and their semantic compatibility with each other require a separate evaluation. This study examines the narrations and opinions on which the comments about the 23rd verse of the Surah Shura are based, includes evaluations regarding the interpretation of the verse and aims to determine the me-aning of the verse within the integrity of the Quran. There are several different interpretations of the verse in the tafsir, and these are mainly based on reasons such as the reason for the revelation of the verse, whether it is Meccan or Medinan, the narrations considered as evidence for this, and whether the addressee of the verse is the Quraysh or Muslims. It is seen that these interpretations are based especi-ally on the meaning of the word "kurbâ" in the verse. These are basically collected in three main points. The Messenger of Allah's request from the Quraysh to respect the kinship bond between them is the love of relatives and the love of getting closer to Allah with good deeds. The phrase "ille'l-meveddete fi'l-kurbâ" in the verse was used due to the Shiite sect's motives. It seems that Ali's interpretation of supporting his imamate is within the scope of extreme interpretation and lacks scientific basis. As a result, it is considered that it would be more appropriate to take the general meaning of the verse based on its meaning and to understand the word "kurba" as love of closeness to Allah, not as a closeness in terms of lineage.
Kur’an lafız ve mana yönüyle Allah’ın kelamı olup içerisinde tek anlama gelen manası açık ayetler olduğu gibi birden çok anlama ihtimali bulunması bakımından anlamı kapalı ve neticede tevile müsait ayetler de mevcuttur. Birden çok anlama ihtimali olan ayetlerde sadece lafızdan hareketle anlaşılma güçlüğü bulunduğundan, anlama çabası dahilinde lafzi anlam yanında sebeb-i nuzül, Resulullah ve sahabeden gelen rivayetler gibi dış açıklamalara da ihtiyaç duyulmaktadır. Buna göre ayetin nuzül ortamı, muhataplar ve mekasıd yönünden geniş çerçevede değerlendirilmesi lüzumu hasıl olmaktadır. Bu ayetin yorumunda olduğu gibi ilk dönem müfessirlerinden gelen rivayetlerin sıhhat derecesi ve birbiri ile anlam uyumu ayrı bir değerlendirme gerektirmektedir. Bu çalışma Şûrâ suresi 23. ayetle ilgi yapılan yorumların dayandığı rivayetleri ve görüşleri incelemekte, buradan hareketle ayete meal verilmesine dair değerlendirmeleri içer-mekte ve ayetin Kur’an bütünlüğü üzerinden anlamını tespit etmeyi amaçlamaktadır. Tefsirlerde ayet üzerine birkaç farklı yorum yapılmakta, bunlar ağırlıkla ayetin nüzul sebebi üzerinden mekkî veya medenî oluşu ve buna delil sayılan rivayetlere, ayetin muhatabının Kureyş veya Müslümanlar olduğu gibi gerekçe-ere dayandırılmaktadır. Özellikle ayette geçen “kurbâ” kelimesinin anlamı üzerinden bu yorumların temellendirildiği görülmektedir. Bunlar esasta üç ana noktada toplanmaktadır. Resulallah’ın Kureyş’ten aralarındaki akrabalık bağına saygı gösterme talebi, akrabalara sevgi duyulması ve salih amellerle Allah’a yaklaşma sevgisidir. Şia’nın mezhebi saiklerle ayette yer alan “ille’l-meveddete fi’l-kurbâ” ifadesini Hz. Ali’nin imametine dayanak yapma yönündeki yorumunun, aşırı yorum kapsamında olduğu ve ilmi daya-naktan yoksun bulunduğu görülmektedir. Sonuçta ayetin siyak ve sibakından hareketle anlamının umum üzere alınmasının ve “kurbâ” kelimesinin de nesep yönüyle bir yakınlığı değil, Allah’a yakınlık sevgisi şeklinde anlaşılmasının daha uygun olacağı değerlendirilmektedir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Tefsir |
Bölüm | ARAŞTIRMA MAKALESİ |
Yazarlar | |
Erken Görünüm Tarihi | 30 Nisan 2024 |
Yayımlanma Tarihi | 30 Nisan 2024 |
Gönderilme Tarihi | 22 Ocak 2024 |
Kabul Tarihi | 23 Nisan 2024 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2024 Cilt: 8 Sayı: 1 |