لا يزال إرث الاستعمار يؤثر على تحليل القرآن الكريم في الأكاديمية الأوروبية الأمريكية. ورغم أن الأراضي الإسلامية لم تعد مستعمرة بشكل مباشر، إلا أن الاستعمار الفكري لا يزال سائدًا في تغليب أنظمة إنتاج المعرفة التي تتمحور في إطار المركزية الأوروبية على حساب وحتى استبعاد أنماط التحليل التي تطورت في العالم الإسلامي لأكثر من ألف عام. وغالبًا ما ينتج عن هذا الشكل من أشكال الهيمنة الفكرية اختزالية معرفية متعددة الأوجه تنكر فعالية الأدوات التحليلية التي طورها التراث الإسلامي الكلاسيكي. وقد أصبح التفوق الفكري المفترض للأنماط التحليلية الأوروبية-الأمريكية سمة أساسية ومستمرة في ”الدراسات القرآنية“، مما يؤثر على جميع جوانب هذا المجال. إن استمرارها يمنع بعض الباحثين من مواجهة الأدوات التحليلية للتراث الإسلامي الكلاسيكي، ناهيك عن توظيفها، ويضع عقبات أمام خطاب أوسع في المجتمع الدولي لباحثي الدراسات القرآنية. ويمكن أن يساعدنا الاعتراف بالعوائق التي أدى إليها استعمار المعرفة في الدراسات القرآنية على تطوير مناهج أكثر شمولاً تدمج فيها أنماط متعددة من التحليل، ويمكن للباحثين من خلفيات فكرية متنوعة أن ينخرطوا في حوار أكثر فعالية.
The legacy of colonialism continues to influence the analysis of the Qur’an in the Euro-American academy. While Muslim lands are no longer directly colonized, intellectual colonialism continues to prevail in the privileging of Eurocentric systems of knowledge production to the detriment and even exclusion of modes of analysis that developed in the Islamic world for over a thousand years. This form of intellectual hegemony often results in a multifaceted epistemological reductionism that denies efficacy to the analytical tools developed by the classical Islamic tradition. The presumed intellectual superiority of Euro-American analytical modes has become a constitutive and persistent feature of Qur’anic Studies, influencing all as-pects of the field. Its persistence prevents some scholars from encountering, let alone employing, the analytical tools of the classical Islamic tradition and presents obstacles to a broader discourse in the inter-national community of Qur’anic Studies scholars. Acknowledging the obstacles to which the coloniality of knowledge has given rise in Qur’anic Studies can help us to develop more inclusive approaches in which multiple modes of analysis are incorporated and scholars from variegated intellectual backgrounds can engage in a more effective dialogue.
Sömürgeciliğin mirası, Avro-Amerikan akademide Kur'an incelemelerini etkilemeye devam etmektedir. Müslüman toprakları artık doğrudan sömürgeleştirilmese de entelektüel sömürgecilik, İslam dünyasında bin yılı aşkın bir süredir gelişen analiz biçimlerinin aleyhine olacak ve hatta dışlanmasına yol açacak şekilde Avrupa-merkezci bilgi üretim sistemlerinin imtiyazlı hale getirilmesinde etkili olmaya devam etmektedir. Bu tür bir entelektüel hegemonya, çoğu zaman klasik İslam geleneği tarafından geliştirilen analitik araçların etkinliğini reddeden çok yönlü bir epistemolojik indirgemecilikle sonuçlanmaktadır. Avro-Amerikan analitik yöntemlerin farz edilen entelektüel üstünlüğü, Kur'an çalışmalarının kurucu ve kalıcı bir özelliği haline gelmiş ve alanın tüm yönlerini etkilemiştir. Bu durumun devamlılığı, bazı akademisyenlerin klasik İslam geleneğinin analitik araçlarını kullanmak bir yana, bunlarla karşılaşmasının bile önüne geçmekte ve uluslararası düzeyde Kur'an çalışmaları ile ilgilenen akademisyenler nezdinde daha geniş bir söylemin oluşmasının önünde engel teşkil etmektedir. Bilgiye ait sömürgeciliğin Kur'an çalışmalarında sebep olduğu engelleri kabul etmek, birçok analiz yönteminin dahil edildiği daha kapsayıcı yaklaşımlar geliştirmemize ve farklı entelektüel geçmişlerden gelen akademisyenlerin daha etkili bir diyaloga girmesine yardımcı olabilir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Tefsir, İslam Araştırmaları (Diğer) |
Bölüm | ÇEVİRİ |
Yazarlar | |
Çevirmenler | |
Erken Görünüm Tarihi | 29 Ekim 2024 |
Yayımlanma Tarihi | 30 Ekim 2024 |
Gönderilme Tarihi | 29 Mayıs 2024 |
Kabul Tarihi | 20 Ekim 2024 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2024 Cilt: 8 Sayı: 2 |