İstanbul, Bizans dönemindeki içki ve meyhanelere dair birikimini 1453 yılında Osmanlı Devleti tarafından fethedildikten sonra da devam ettirmiştir. Literatürde Osmanlı dönemi İstanbul meyhanelerine, içki tüketimine ve müdavimlere yönelik devletin yaklaşımına dair çalışmalar mevcuttur. Bu çalışma ise yine İstanbul meyhaneleri örneğine odaklanarak içkiye müptela birinin hangi tür meze ve yiyecekler eşliğinde içki tükettiği sorusundan hareketle planlanmıştır. Üzerinde durulan sorulardan bir diğeri, meyhane müdavimlerinin sofrasını süsleyen meze ve yiyecekler ile genel olarak İstanbul mutfağı arasında nasıl bir ilişki olduğudur. Çalışmada, Osmanlı Devleti’nin özellikle 19. yüzyılın ortalarında yaşadığı modernleşme sürecinin etkileri dikkate alınarak meze ve yiyecek türlerindeki süreklilikler veya değişen yönler saptanmaya çalışılmıştır. Bu doğrultuda balığın Müslümanlar arasında tüketimi daha sınırlı olsa da 16. yüzyılın ortalarından itibaren içki sofralarında tüketildiği görülmektedir. Yaklaşık üç asır sonra ise Müslümanlar, kendileri için içki içmenin kanunen suç olmaktan çıkmasıyla birlikte meze tüketme anlayışına katkı yapmaya başlamışlardır. Osmanlı İstanbul’u özelinde ulaşılan sonuçlar, aynı zamanda Osmanlı Devleti’nin çağdaşı olan devletlerdeki içkili kamusal eğlence hayatıyla karşılaştırma yapma imkânı sunması bakımından önem taşımaktadır. Çalışmanın kaynakları kronikler, seyahatname ve hatırat türündeki gözleme dayalı eserler ile konunun devlet katındaki önemiyle ilişkili olarak kayıtlara oldukça az yansıyan şer‘iyye sicilleri ve arşiv belgeleridir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 31 Mart 2023 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2023 |