Şubat 1917’de Rus İmparatorluğu’nun çöküşü ve Romanov Hanedanlığı’nın yönetimden uzaklaştırılması sonrası Rusya’da yönetim Geçici Hükümet’e devredilmiş, ancak Rusya’nın son yüzyılının sosyal, ekonomik ve idari sorunlarına çözüm olmamıştır. Halkın taşan sabrı ve büyük işçi şehirlerindeki sovyetlerin de desteğiyle Geçici Hükümeti deviren Bolşevikler Ekim 1917’de yönetimi ele geçirdiler. Kısa sürede eski imparatorluk sahasına doğru yönetimlerini yaymaya çalışan Bolşevikler, sert bir direnişle karşılaşmıştır. Beyaz Ordu’nun tesisi, atamanların isyanları, I.Dünya Savaşı sonrasında imparatorluk sahasında esir kalan Çek Lejyonu’nun isyanı ve İtilaf Devletleri’nin müdahalesiyle ülke büyük bir İç Savaş’a sürüklenmiş ve bu durum Bolşevikler’in 1920’lere kadar Rus Avrupası’nda küçük bir coğrafyaya sıkışmasına neden olmuştur. İç Savaş’ın önemli isimlerinden ataman Dutov’un Orenburg şehri ve tren hattını elinde tutması Bolşevik merkez yönetiminin Türkistan’dan idari ve ekonomik olarak kopmasına, Türkistan’da Bolşevikler adına yönetim merkezi olan Taşkent Bolşevikler’iyle de irtibat kuramamasına neden olmuştur. Orenburg Tıkacı olarak adlandırılan bu kopuş, İç Savaş’ın kaotik ortamında özellikle Taşkent Bolşevikler’inin keyfi idaresinde köylü-işçi ittifakını reddeden bir anlayışa ve ‘kızıl terör’ü bölgede çok daha amansız şekilde uygulamasına neden olarak Türkistan’da büyük bir yıkıma yol açmıştır. Bu yıkımla birlikte İç Savaş’ın Bolşevikler lehine sonuçlanmasında kilit öneme sahip Türkistan’ın iktisadî ürünlerine ulaşmak ve bu ürünleri kendi lehlerinde kullanmak adına Orenburg Tıkacı’nın her ne pahasına olursa olsun ortadan kaldırılması ve Türkistan’a ulaşılması Bolşevikler adına İç Savaş ortamındaki en önemli misyonlarından biri olmuştur.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Eylül 2022 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2022 |