King Aleksander of Jugoslavia was killed in an assassinatian on 9 October 1934. Also the death of Louis Barthou, the Minister of Foreign Affairs of France, in the same assasination was an important event since it affects the political balances in Europe. This event not only changed the balance but also had negatively affected the Balkan Pact, which is founded between Turkey and the Balkan countries on 9 February 1934. Assassination has found a wide echo in the Turkish press and the public opinion and "a new Sarajevo" comments have been made about this event. King Aleksander’s assassination has a negative impact in terms of both the Little Entente and the Balkan Entente. This attack on the King of Yugoslavia, an active member of both ententes, emerged a situation that not only concerned Yugoslavia but also the Balkan countries. As one of these countries Turkey has not been insensitive in the assassination. Turkey has fulfilled the duty through both the press and the formal institutions and has shown the necessary interest to the King Aleksander’s funeral as an indicator of the nature of friendship emerged from the Balkans alliance. In this study, the assassination will be discussed first with its causes and consequences, then the repercussions of this event will be examined through press and archival sources in worldwide and especially in Turkey
Jugoslavia King Alexander Croat Serb Assassination of Marseille Balkans Turkey.
Yugoslavya Kralı Aleksander, 9 Ekim 1934 günü bir suikastle öldürülmüştür. Suikastte Kral ile birlikte Fransa Dışişleri Bakanı Louis Barthou’nun da hayatını kaybetmesi Avrupa siyasi dengelerini etkilemesi bakımından önemli bir olaydır. Bu olay dengeleri değiştirmekle kalmamış ayrıca 9 Şubat 1934’te Türkiye ile Balkan ülkeleri arasında yapılan Balkan Paktı’nı da olumsuz etkilemiştir. Suikast Türk basınında ve kamuoyunda geniş bir yankı bulmuş bu olay hakkında “yeni bir Saraybosna” yorumları yapılmıştır. Kral Aleksander’in öldürülmesi gerek Küçük Antant gerekse Balkan Antantı açısından olumsuz bir etki yaratmıştır. Her iki antantın aktif bir üyesi durumundaki Yugoslavya’nın kralına yönelik bu saldırı sadece Yugoslavya’yı değil Balkan ülkelerinin bütününü ilgilendiren bir durum ortaya çıkarmıştır. Bu ülkelerden biri olarak Türkiye suikaste duyarsız kalmamış; gerek basın gerekse resmi kurumları aracılığıyla üzerine düşen görevi yerine getirmiş ve Balkan birliğinden doğan sadık dostluğun bir göstergesi olarak Kral Aleksander’in cenazesine gereken ilgiyi göstermiştir. Bu çalışmada öncelikle suikast olayı-neden ve sonuçlarıyla- ele alınacak, ardından bu olayın dünyadaki ve özellikle Türkiye’deki yansımaları basın ve arşiv kaynakları üzerinden incelenecektir
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Mayıs 2015 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2015 |