Kanun-i Esasi hazırlıkları yapılırken kamuoyunda, basında konunun
tartışıldığını biliyoruz. Komisyon üyelerinin de hazılanacak an'ayasa konusunda
görüş birliği içerisinde olmadıklarını görmüştük. Genel bir değerlendirme
yaptlğımızda Kanun-i Esasi'ye karşı olanların üzerinde durdukları başlıca
hususlardan biri de, anayasalı rejimin hükümdarın egemenliği yerine, halkın
egemenliğini koymak olduğunu bir İslam Devleti'nde müslüman olan ve olmayan
'kişilerin yönetime katılmalarıyla din-devlet ayrımının ya~lmayacağınl, bu
yüzden böyle bir düzenlemeye gerek olmadığı konusuydu. Diğeri ise Tanzimatçı
görüş olarak nitelendirilen görüştü. Buna göre; Tanzimat tebaa'nın haklarını,
özgUrlüklerini, eşitliğini sağlamıştı. Hükümdar bu hakları kendi iradesini
kullanarak bahşetmişti. Bu islamlığa uygundu, çünkU hükümdar isterse "zamanııı
mas/alı atma göre", tebaasına haklar bağışlama hakkına sahipti.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Arkeoloji |
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Mayıs 1996 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 1996 |