During the two decades following the Italo-Turkish War of 1911-12, there was a more positive and relatively constructive relationship between Italy and the Republic of Turkey. Benito Mussolini’s foreign policy occasionally generated some issues between the two countries, yet World War II years turned out to be a very critical phase in the history of Turco-Italian relations. In September 1940, the Italian Tenth Army under the command of Marshal Rodolfo Graziani crossed from Libya into Egypt to confront the British forces which were protecting the economically, politically and strategically vital Suez Canal. Subsequently Turkey continued to maintain its official neutrality that was going to last until the final months of the Second World War. However, the Turkish press adopted a more overt pro-Allied stance about the conflict between British and Italian troops in North Africa. By taking two major Turkish newspapers with different political leanings into consideration, and for the purpose of revealing how Italy’s invasion of Egypt and the consequent military conflict in North Africa were reflected and explicated to the Turkish society, this paper concentrates on the pertinent editorials, news and caricatures which were published during the period between September 1940 and February 1941. Aside from elucidating Turkey’s stance in World War II, it pinpoints the Turkish perception of Italy’s long-term colonial aims and ambitions in the Mediterranean and the Middle East. This essay also discusses and analyzes the economic, political and strategic importance of the Suez Canal in the first half of the twentieth century, and displays Turkey’s attitude about Italy’s impossible presence and hegemony in the region.
1911-1912’de gerçekleşen Türk-İtalyan Savaşı’nı takip eden yirmi sene boyunca İtalya ile Türkiye Cumhuriyeti arasında daha olumlu ve nispeten yapıcı bir ilişki yaşandı. Benito Mussolini’nin dış politikası zaman zaman iki ülke arasında bazı meseleler yaratmış olsa da, Türk-İtalyan ilişkileri tarihi açısından İkinci Dünya Savaşı kritik bir aşama olarak kendini gösterdi. Eylül 1940’ta, Mareşal Rodolfo Graziani'nin emrindeki İtalyan Onuncu Ordusu, iktisadi, siyasi ve stratejik açıdan hayati bir öneme haiz olan Süveyş Kanalı'nı koruyan İngiliz kuvvetleriyle yüzleşmek için Libya'dan Mısır'a geçti. Bu gelişmenin ardından da Türkiye, İkinci Dünya Savaşı'nın son aylarına kadar sürecek olan resmi tarafsızlığını sürdürmeye devam etti. Türk basını ise Kuzey Afrika'da İngiliz ve İtalyan birlikleri arasında meydana gelen çatışmalar hakkında açık bir şekilde Müttefik Devletler yanlısı haberler yaptı. Farklı siyasi eğilimlere sahip iki önemli Türk gazetesi göz önüne alınarak, İtalya'nın Mısır'ı işgalinin ve bunun sonucunda Kuzey Afrika'daki askeri çatışmanın Türk toplumuna nasıl yansıtıldığı ve açıklandığını ortaya koymak amacıyla, bu makale Eylül 1940 ile Şubat 1941 arasındaki dönemde yayımlanmış olan köşe yazıları, haberler ve karikatürler üzerine odaklanmaktadır. Türkiye'nin İkinci Dünya Savaşı'ndaki tutumunu açıklamasının yanı sıra, İtalya’nın Orta Doğu ve Akdeniz’deki uzun vadeli sömürge amaçlarına da değinmektedir. Süveyş Kanalı'nın yirminci yüzyılın ilk yarısında ekonomik, siyasi ve stratejik önemini de tartışarak Türkiye’nin İtalya’nın bölgedeki imkansız varlığı ve hegemonyası konusundaki tutumunu da göstermektedir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 31 Mart 2020 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2020 |