Romantik ilişkiler, insanların duygusal bağlar kurduğu, sevgi, sadakat ve güven gibi temel unsurların hüküm sürdüğü önemli bir sosyal bağlamdır. Ancak, romantik ilişkilerde gerek bireysel gerekse çevresel faktörlerden kaynaklı çok çeşitli sorunlar yaşanabilmektedir. Romantik ilişkilerde karşılaşılan bu zorluklardan biri de aldatma fenomenidir. Aldatma, bir partnerin güvenini ihlal ederek, cinsel, duygusal veya sanal boyutlarda başka bir kişiyle ilişkiye girmesi veya bağlantı kurması durumunu ifade etmektedir. Bu tür bir davranış, çiftler arasında aksi kararlaştırılmamışsa, başka bir ifadeyle açık ilişki yaşama kararı verilmemişse, ihanet, sadakatsizlik ve aldatma olarak nitelendirilmekte; ilişkilerde derin yaralar açabilmekte ve ilişkinin sonlanmasına varacak düzeyde ciddi sonuçlara neden olabilmektedir. Romantik ilişkilerde aldatma konusunu anlamak, incelemek ve kesin bir sonuca varmak oldukça zordur. Çünkü süreç, çok boyutlu değişkenlerin olduğu farklı bağlamlarda, farklı algı ve motivasyonlarla yapılanmakta, sürdürülmekte, değerlendirilmekte ve sonuçlandırılmaktadır. Partnerlerin bireysel özellikleri, aldatma algıları, davranış niyeti, biçimi ve sonucu, davranışın tekrarlanma sıklığı gibi unsurlar aldatma konusunun hassas ve girift yapısını göstermektedir. Aldatma, tarih boyunca var olan ve günümüzde de hala devam eden evliliklerin ve romantik ilişkilerin önemli bir sorunudur. Teknolojik gelişmelerin, dijital iletişim araçlarının yaygınlaşmasının ve sosyal medyanın etkisiyle, tüm ilişki biçimlerinde olduğu gibi, aldatma davranışları da yeni boyutlar kazanmıştır. Aldatma davranışındaki bu değişim, çiftlerin ilişki biçimlerini etkilediği gibi, ilişkilerin sonlanması sürecinde tarafların birbirleri üzerinde yasal hak taleplerinde bulunma ve bunları elde etme durumlarını da etkilemiştir. Öyle ki, artık aile mahkemelerinde görülen boşanma davalarındaki aldatma konuları daha gizli bir içerikte seyreden ve yasaların aldatma tanımını zorlayan nitelikte bir yapıya büründüğünden karar vericilerin yasaları yorumlamalarına yeni bir boyut eklemelerini gerekli kılmaktadır. Özellikle güncel bir kavram olarak mikro aldatma, bu alanda yeni tartışmaların yapılması gerektiğini göstermektedir. Çağlar boyunca ele alınan aldatma olgusunun hangi bağlamlarda hangi davranışları kapsadığı konusunda genel-geçer bilgilere ulaşmak mümkündür. Bu anlamda cinsel/fiziksel aldatma, duygusal aldatma ve sanal aldatmadan bahsetmek mümkündür. Klasik aldatma tanımı dahilinde değerlendirilebilecek bu davranışların dışında kalan davranışlar ise tartışmalı bir noktada yer almakta ve kategorize edilmeleri kadar tanımlanmaları da güç olabilmektedir. Bu noktada mikro aldatma kavramı ön plana çıkmaktadır. Flörtöz mesajlaşmalar, gizli iletişim veya sosyal medya beğenileri ve yorumları aracılığıyla başka kişilerle kurulan flörtöz etkileşimler gibi küçük ölçekli, dolaylı veya gizli sadakatsizlik eylemlerini içeren mikro aldatma, çok yeni bir kavramdır. Keşfedildikten hemen sonra tam teşekküllü bir sadakatsizlik davranışı olarak tanımlanamayan ancak içeriği itibariyle ilişkiye zarar veren ve aldatmaya evrilebilecek potansiyel güven ihlali içeren davranışları kapsamaktadır. Konuya dair alan yazında yer verilen bilimsel makale sayısı şu an için son derece azdır. Yeni yeni tartışılmaya başlanan mikro aldatmanın tanımı ve içeriğine dair bilgilerin çoğunlukla gazete röportajlarında ya da sağlığa dair internet sayfalarında ele alındığı görülmektedir. Bu makale, romantik ilişkilerde aldatma konusunu daha derinlemesine incelemeyi amaçlamaktadır. Amacımız, aldatmanın türleri, yaygınlığı, nedenleri ve sonuçları hakkında genel bir anlayış sunmak ve özelde mikro aldatmanın romantik ilişkiler üzerindeki yeri ve etkilerini değerlendirmektir. Bu bağlamda çalışmanın amacı, aldatma konusunda bilgi ve farkındalığı arttırmak ve gelecekteki araştırmalar için bir temel sağlamaktır.
Sosyoloji Romantik ilişkiler İlişki sorunları Aldatma/Sadakatsizlik Mikro aldatma
Romantic relationships are an important social context in which people establish emotional bonds and where basic elements such as love, loyalty and trust prevail. However, romantic relationships can encounter a variety of problems due to both individual and environmental factors. One of these difficulties in romantic relationships is the phenomenon of infidelity. Infidelity refers to the situation where a partner violates the trust and enters into a sexual, emotional or virtual relationship or connection with another person. Such behaviour, unless otherwise agreed between the couples or otherwise decided to live an open relationship, is characterized as betrayal, disloyalty and deceit; it can cause deep wounds in the relationship and serious consequences to the extent that the relationship ends. In romantic relationships, it is quite difficult to understand, study, and reach a definitive conclusion about infidelity. Because the process is carried out, sustained, evaluated and concluded in different contexts with multidimensional variables, with different perceptions and motivations. Factors such as the individual characteristics of partners, perceptions of deception, intent, form and result of behavior, frequency of repetition of behavior, indicate the delicate and intrusive structure of the subject. Infidelity is an important problem in marriages and romantic relationships that has existed throughout history and still continues today. With the influence of technological developments, the spread of digital communication tools and social media, infidelity behaviors have gained new dimensions, as in all forms of relationships. This change in infidelity behavior has affected the relationship styles of couples, as well as the ability of the parties to make legal claims on each other and obtain them during the termination of the relationship. So much so that, since the issues of infidelity in divorce cases heard in family courts have become more confidential and challenge the definition of infidelity in the law, it is necessary for decision-makers to add a new dimension to their interpretation of the laws. Micro-cheating, especially as a current concept, shows that new discussions need to be made in this field. It is possible to obtain general information on the context in which the phenomenon of infidelity, which has been discussed over the centuries, covers what behaviors. In this sense, it is possible to talk about sexual/physical cheating, emotional cheating and virtual cheating. Behaviors other than those that can be judged under the classical definition of infidelity are controversial and can be difficult to categorize. At this point, the concept of micro-cheating comes to the fore. Micro-cheating, which involves small-scale, indirect or covert acts of disloyalty, such as flirtation messages, secret communication, or flirtative interactions established with others through social media likes and comments, is a very new concept. It covers behaviors that, immediately after being discovered, may not be described as deliberate unfaithful behavior, but contain a potential breach of trust that is detrimental to the relationship in terms of its content and may evolve into infidelity. The number of scientific papers on the subject is very small at the moment. Information about the newly debated definition and content of micro-cheating is often discussed in newspaper interviews or on health-related internet pages. This article aims to delve deeper into the topic of infidelity in romantic relationships. Our aim is to provide a general understanding of the types, prevalence, causes and consequences of infidelity, and specifically to evaluate the place and effects of micro infidelity on romantic relationships. In this context, the aim of the study is to increase knowledge and awareness about infidelity and provide a basis for future research.
Sociology Romantic relationships Relationship problems Cheating/Infidelity Micro cheating
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Sosyal Medya Çalışmaları, Aile Hukuku, Aile ve İlişkiler Sosyolojisi |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Haziran 2024 |
Gönderilme Tarihi | 5 Ocak 2024 |
Kabul Tarihi | 25 Haziran 2024 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2024 |