Leonardo Da Vinci, 16. yüzyılın sarsıcı tarihsel koşullarından ve yaşadığı karamsarlıktan dolayı çalışmalarında yaşam ile kıyamet arasında bağlantı sağlar. Yapmış olduğu çalışmalarda dünyanın sonunu açıklayan ve Vahiylerdeki kehanetlerde gizlenen bölümleri yaşamla doğa ile birlikte yorumlar. Bu çalışma ile kıyamet kavramından yola çıkarak Leonardo Da Vinci’nin Codice Atlantico kitabında yer alan Tufan (Diluvio) serisindeki en çarpıcı dört örnek çalışması bilimsel, tarihsel-kültürel yönleriyle incelenmesi amaçlanmıştır. Bunun yanı sıra yaşadığı dönemin diğer sanatçılarından farklı bir bakış açısına sahip olması nedeniyle çalışma yöntemi ve içeriksel yaklaşımı hakkında bir araştırmadır. Bu seride, sanatçı zamanının kültürel evrenine ait sembolleri kullanmasının yanı sıra dini kavramlar ve inançları da kullandığı gözlemlenir. İnsanlığın ve dünyanın sonu olan kıyameti, bu bakış açısı ile ciddi bir dille anlatır. Kıyamet günü oluşabilecek felaketlerin çizimlerini fırtına, sel, girdap gibi doğa olayları ile betimler. Sanatçı, estetik açıdan doğanın yaratıcı ruhuna yönelerek "imge" oluşturur ancak bilimden, tarihi bilgilerden ve doğadan elde ettiği bulgulardan yararlanarak çalışmalarını saf sanat estetiğine indirgemez. Bu bağlamda sanatçının çağdaş sanat eseri olarak kabul edilebilecek çalışmaları özneler ve nesneler arasındaki karşılıklı ilişkilere dayanır. Dolayısıyla yaşamın metabolik süreçlerini ve karmaşık dinamiğini sistemik bir yorumunu sunar. Ayrıca dinamik düşünme biçimini de kullanan yenilikçi yaklaşımıyla bilimsel içerikleri mecazi bir şekilde ifade eder. Yani imgelerle düşündürür. Yaşamın tüm biçimlerine karşı farkındalığa sahip yaklaşımı ile bütüncül vizyonda tüm bunları birleştirir. Çalışmalarında doğa ait imajları tahakküm altına almak yerine iç dengelere dayanan bir model ve bir rehber olarak okunan doğanın gözlemlerine dayandırır. Böylece doğal süreçler, bilimsel ve sanatsal olarak metodolojik bir paradigma haline gelir. Çağdaş sanat eseri olarak değerlendirebileceğimiz bu çalışmaları; farklı bilgi biçimlerinin sentezini amaçlayan disiplinler arası tutumu, çok dilli yaklaşımı ve eleştirel bakış açısı ile oluşturduğu görülür.
Leonardo da Vinci establishes a connection between life and apocalypse in his works due to the turbulent historical conditions of the 16th century and the pessimism he experienced. In his works, he interprets the end of the world and the concealed sections of prophecies in Revelation in conjunction with nature. This study aims to examine, from a scientific and historical-cultural perspective, the four most striking examples from Leonardo da Vinci's Flood (Diluvio) series found in the Codice Atlantico book, starting from the concept of the apocalypse. Additionally, it is a research on his method and content approach, as he had a different perspective from other artists of his time. In this series, the artist is observed to use symbols belonging to the cultural universe of his time, as well as religious concepts and beliefs. He narrates the apocalypse, the end of humanity and the world, with a serious tone from this perspective. He depicts possible disasters on the Day of Judgment with natural events such as storms, floods, and whirlpools. The artist, while aesthetically focusing on the creative spirit of nature, does not reduce his works to pure artistic aesthetics but rather utilizes findings from science, historical knowledge, and nature. In this context, the artist's works that can be considered contemporary art are based on the mutual relationships between subjects and objects. Thus, he offers a systemic interpretation of the metabolic processes and complex dynamics of life. Additionally, with his innovative approach using dynamic thinking, he metaphorically expresses scientific content. In other words, he stimulates thought with images. His comprehensive vision combines all of these with an awareness of all forms of life. In his works, instead of subjugating images of nature, he relies on observations of nature as a model and guide based on inner balances. Thus, natural processes become a methodological paradigm both scientifically and artistically. These works that can be considered contemporary art are seen to be created through an interdisciplinary approach that aims to synthesize different forms of knowledge, a multilingual approach, and a critical perspective.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Güzel Sanatlar, Resim |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Eylül 2023 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2023 Cilt: 8 Sayı: 3 |