Aiming to raise a human being in line with Allah's will, the sufi people applied to the Qur’an at every stage and gave it the necessary value. In order to benefit from the Qur'an much more, they did not neglect to explain it in line with their own perspectives and experiences, and they wrote many valuable isharī tafsir. In this context, they evaluated some practices and manners of sufism on the axis of the Qur'an and interpreted the relevant verses in this direction. Parables, orders and prohibitions, advices, especially anecdotes, constituted the starting point of the practices in question. One of them is known as the Moses-Khidr story. These are the verses in the chapter of al-Kahf in which the journey of Moses in order to learn knowledge from Khidr and the events that happened to him are told. Within the framework of sufi etiquette, this story inspired the sufis. They tend to read and understand the anecdote in terms of sufi etiquette. We believe that it is a healthier approach to read this tendency as an effort to carry outnoble as much as possible, rather than evaluating it as forcing meanings from the verses.
Qur Tafseer Anecdote Sufism Etiquettes Moses the Prohet Khidr.
Allah’ın muradı doğrultusunda bir insanı yetiştirmeyi hedefleyen tasav-vuf erbabı, her aşamada mutlak surette Kur’ân’a müracaat etmiş ve ona gerektiği değeri vermiştir. Onlar, Kur’ân’dan çok daha fazla istifade edebilmek maksadıyla kendi bakış açıları ve yaşantıları doğrultusunda onu açıklamayı ihmal etmemişler ve birçok kıymetli işarî tefsir kaleme almışlardır. Bu çerçevede tasavvuf ilminin usul ve âdâba dair birtakım uygulamalarını da Kur’ân ekseninde değerlendirip ilgili ayetleri bu doğrultuda yorumlamışlardır. Başta kıssalar olmak üzere, meseller, emir ve nehiyler, öğütler, mevzu bahis uygulamaların çıkış noktasını oluşturmuştur. Bunlardan bir tanesi de Musa-Hızır kıssası olarak bilinen ve Kehf suresinde zikri geçen Hz. Musa’nın Hızır’dan ilim öğrenmek maksadıyla birlikte yaptıkları seyahatin ve başlarından geçen olayların anlatıldığı ayetlerdir. Tasavvuf âdâbı çerçevesinde bu kıssa sûfîlere ilham kaynağı olmuştur. Onların ilgili kıssayı tasavvuf âdâbı özelinde okuyup anlama eğilimlerini, ayetlerden zorlama manalar çıkarma şeklinde değerlendirmek yerine Kur’ân’ı alabildiğine hayatın içerisine çekmek suretiyle ondaki ilmi ve hikmeti tecrübe etmek gibi oldukça yüce bir hedefi gerçekleştirme çabası şeklinde okumanın daha sağlıklı bir yaklaşım olduğu kanaatindeyiz.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Din Araştırmaları |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Haziran 2022 |
Gönderilme Tarihi | 3 Mart 2022 |
Kabul Tarihi | 8 Mayıs 2022 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2022 |