İslam Toplumunun temel kaynakları genel olarak Kur’ân, sünnet, akıl, bilim ve kültürdür. Hz. Muhammed’in 622 yılında Mekke’den Medine’ye hicreti ile meydana gelen İslam toplumu yeni bir medeniyetin başlangıcı olmuştur. Bu medeniyet dil, renk, ırk, coğrafya, kan bağı ve milliyet esaslarını aşan temeli inanç birliğine dayanan bir toplum oluşturmuştur. Fransız asıllı Müslüman Filozof Roger Garaudy’ye göre bu toplum, o güne kadar gelenlerden çok daha farklı, evrensel ve aşkın bir karakter taşıyordu. Çünkü peygamberin geldiği Arap toplumunun esasları bunların aksine kabile, asabiyyet ve milliyet esaslarına dayanıyordu. Bu toplum zengin-fakir, erkek-kadın, köle-efendi ve siyah-beyaz ayrımlarını esas alırken, İslam toplumu tüm bu ayrımları kaldırarak eşitlik, adalet, hak, hukuk ve takva esaslarına dayanıyordu. İslam toplumu, maddi ve manevi yönü olan hem dünya hem de ahiret mutluluğunu esas alan İslam dininin oluşturduğu çift yönü olan bu toplumun amacı, Emr-i bi'l ma'rûf ve nehy-i anil münker / iyiliği emretmek kötülükten men etmektir. Böylece söz konusu medeniyet hem kendi toplumsal yapısını güçlendiriyordu hem de dünya barışına katkı sağlıyordu. Garaudy, İslam medeniyetinin orijinal değil toplama ve taklit ürünü bir karakter taşıdığını söyleyenlere karşı çıkarak bu medeniyetin orijinal ve asil olduğunu kaynağının da vahye dayandığını söylemektedir. İslam medeniyetinin yayıldığı coğrafyada Sasani, Bizans, Mezopotamya, Afrika, Hint ve Çin medeniyetleri gibi tarihe damga vurmuş olan büyük medeniyetlerin etkili oldukları bir bölgedir. Garaudy, üç kıtaya hâkim olmuş bu büyük medeniyetin çöküş nedenlerini de canlı ve dinamik karakterini kaybetmesine bağlamakla birlikte diğer bazı nedenleri de sıralamaktadır. Bunların en önemli olanlarının mezhep taassubu ve Müslümanların Kur’ân’ı anlamaktan uzaklaşmaları olduğunu belirtmiştir. Ona göre Kur’ân sadece yedinci asra hitap eden bir kitap değildir. O, Kur’ân’ın her çağa kendi şartları dahilinde hitap ettiğini söylemektedir. İlahî vahyin bu hitabının tam olarak anlaşıldığı dönemlerde İslam toplumu birçok alanda zirveleri görmüştür. Örneğin Endülüs Emevîleri döneminde İslam medeniyeti tüm dünyada en gelişmiş ülke konumuna yükselmiştir. Fakat ana kaynaklarından uzaklaşınca gerileme başlamış ve İslam medeniyeti bir çöküşe doğru gitmiştir.
The basic resources of the Islamic Society are generally the Qur'an, the Sunnah, the mind, science and culture. The Islamic society that emerged with the migration of Muhammad from Mecca to Medina in 622 was the beginning of a new civilization. This civilization has created a society based on the unity of belief, which goes beyond the principles of language, color, race, geography, blood ties and nationality. According to the French-born Muslim philosopher Roger Garaudy, this society had a very different, universal and transcendent character than the previous ones. Because the principles of the Arab society from which the prophet came, on the contrary, were based on the principles of tribe, cognate and nationality. While this society was based on the rich-poor, male-female, slave-master and black-white distinctions, the Islamic society abolished all these distinctions and was based on the principles of equality, justice, right, law and piety. The purpose of this society, which is the dual aspect of the Islamic society, which is based on the material and spiritual aspects of the Islamic religion, which is based on happiness in both the world and the hereafter, is to order goodness and prevent evil. Thus, the civilization in question both strengthened its own social structure and contributed to world peace. Garaudy opposes those who say that the Islamic civilization is not original but a product of collection and imitation, and says that this civilization is original and noble and its source is based on revelation. It is a region where great civilizations that left their mark on history such as Sassanid, Byzantine, Mesopotamian, African, Indian and Chinese civilizations were influential in the geography where Islamic civilization spread. While Garaudy attributes the reasons for the collapse of this great civilization, which dominated three continents, to the loss of its lively and dynamic character, he also lists some other reasons. He stated that the most important of these are sectarian bigotry and Muslims' distancing from understanding the Qur'an. According to him, the Qur'an is not a book that addresses only the seventh century. He says that the Qur'an addresses every age on its own terms. During the periods when this address of the divine revelation was fully understood, the Islamic society saw peaks in many areas. For example, during the Andalusian Umayyads, Islamic civilization rose to the position of the most developed country in the world. But when it moved away from its main sources, the decline started and the Islamic civilization went into a collapse.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Din Araştırmaları |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Haziran 2023 |
Gönderilme Tarihi | 18 Şubat 2023 |
Kabul Tarihi | 22 Mayıs 2023 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2023 |