As a fiqh (Islamic jurisprudence) term, the concept of “ignorance” ex-presses uncertainties in legal transactions and, in Islamic law, is accepted as a situation that negatively impacts the legitimacy of contracts. If the sale is deferred, clarification of the delivery time of the price to be paid for the goods sold, the number of installments, etc. during the contract is considered essential for the validity of the transactions in order not to damage the principle of mutual consent in purchase and sale transactions and to avoid conflicts between the parties. However, not every uncertainty is considered an obstacle to the validity of the contract, and minor uncertainties that do not lead to disputes are tolerated. The fiqh sources of four Islamic sects contain many examples of these uncertainties. This study firstly examines the effect of ignorance on the validity of purchasing contracts in Islamic law using the issues in classical fiqh sources and then analyses the housing sales contract of TOKI’s (housing development administration of Turkey) “my first house social housing project” in this context from a fiqh perspective. In addition, the study addresses the related housing sales contract in terms of the juristic preference method by considering the aspect of meeting an important need of society and realizing the purpose of this project. Then, while evaluating the issue from a juris-prudential point of view, the study discusses that the absolute and strict interpretation of the rule of “ignorance renders the contract void,” which is adopted by ignoring the public interest, does not produce favorable results.
Fıkhî bir terim olarak hukuki işlemlerdeki belirsizlikleri ifade eden cehâlet kavramı, İslam hukukunda akitlerin meşruiyetine olumsuz etkisi bulunan bir durum olarak kabul edilmektedir. Alım satım işlemlerinde karşılıklı rıza esasının zedelenmemesi ve taraflar arasında çekişme yaşanmaması için satılan mal, karşılığında ödenecek bedel, satış vadeli ise bedelin teslim zamanı, taksit sayısı vb. hususların akit sırasında netleştirilmesi yapılan alışverişlerin sıhhati için şart görülmektedir. Bununla birlikte her belirsizlik akdin sıhhatine engel sayılmamakta, çekişmeye götürecek boyutta olmayan küçük belirsizlikler müsamahayla karşılanmaktadır. Dört mezhebin de fıkıh kaynaklarında bu duruma örnek teşkil eden çok sayıda mesele yer almaktadır. Bu çalışmada öncelikle İslam hukukunda cehâletin alışveriş akitlerinin sıhhatine etkisi klasik fıkıh kaynaklarında yer verilen meseleler üzerinden incelenmekte, daha sonra bu bağlamda TOKİ’nin ilk evim sosyal konut projesinin içerdiği konut satış sözleşmesi fıkhî yönden analiz edilmektedir. Ayrıca projenin toplumun önemli bir ihtiyacını karşılama ve maslahatı gerçekleştirme yönü dikkate alınarak söz konusu konut satış sözleşmesi istihsan yöntemi açısından da analiz edilmekte, mesele fıkhî açıdan değerlendirilirken kamu yararı göz ardı edilerek “cehâlet akdi fâsid kılar” kuralının mutlak ve katı biçimde yorumlanmasının isabetli sonuçlar doğurmayacağı üzerinde durulmaktadır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Din Araştırmaları |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Haziran 2023 |
Gönderilme Tarihi | 23 Şubat 2023 |
Kabul Tarihi | 3 Nisan 2023 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2023 |