There are many parameters to understand the Qur’ān correctly. One of them is to determine the siyaq-context in which the verses are included. This word expresses the relevance of any verse with what is before and after it, in terms of meaning. Attempting to interpret the verse independently, without considering the siyaq, internal and external context, in short, the integrity of the Qur’ān, makes any mistake inevitable. There are many verses that have been taken out of its context and drived into different areas. One of them is the 30th verse of sura al-Muddaththir. In this article, we have tried to concentrate on three main issues in the context of verses 30th and 31th. First of all, we tried to deal with the issues of siyaq and sibaq of the relevant verses, the reference of the pronoun in “عليها” and who was tested and how and in both verses. The aforementioned pronoun points to the angels in charge of hell and states their number as nineteen. However, there have been people and groups that have interpreted the number nineteen in a different way from this understanding. They not only attribute holiness to this number, but also claim that the entire system of the Qur’ān was constructed according to this number. With this number, Allah tests the believers, the people of the Book, disbelievers, and those with diseases in their hearts. Allah, the Exalted, wanted to test these groups with their reaction to the number nineteen. From this perspective, the article aims to provide a perspective towards correct understanding of the relevant verses in the context of nineteen.
Tafseer Context Nineteen Testing Believer People of the Book Unbelievers
Kur’an’ı doğru anlayabilmenin birçok parametreleri vardır. Bunlardan biri de ayetlerin içinde yer aldığı siyâkı [context] tespittir. Türkçeye daha çok bağlam olarak tercüme edilen bu kelime, herhangi bir ayetin öncesi ve sonrası ile anlam bakımından alakasını ifade etmektedir. Âyetin siyâk, iç ve dış bağlamı, kısacası Kur’an bütünlüğü düşünülmeden, bulunduğu yerden bağımsız bir şekilde tefsir edilmeye çalışılması yanlış yapmayı kaçınılmaz hale getirmektedir. Bu meyanda bağlamından koparılarak farklı mecralara çekilen birçok ayet bulunmaktadır. Nitekim bunlardan biri de Müddessir sûresi 30. âyettir. Bu makalede biz, Müddessir suresi 30-31. âyetler bağlamında başlıca üç konu üzerinde yoğunlaşmaya gayret ettik. Önce ilgili âyetlerin siyâk ve sibâkı, “عليها” kelimesindeki zamirin mercii ve her iki âyette kimlerin nasıl ve niçin sınandığı hususlarını ele almaya çalıştık. Bahsi geçen zamir, cehennemdeki görevli meleklere işaret etmekte ve onların sayısının on dokuz olduğunu bildirmektedir. Ancak on dokuz rakamını bu anlayıştan farklı şekilde anlamlandıran kişiler ve gruplar çıkmıştır. Onlar, bu rakama kutsallık izafe etmekle kalmamış, Kur’an’ın bütün sisteminin bu rakama göre kurgulandığını iddia etmişlerdir. Allah Teâlâ, bu sayıyla müminleri, kitap ehlini, kâfirleri ve kalplerinde hastalık olanları sınamaktadır. Allah Teâlâ, bahsi geçen grupları on dokuz sayısına verecekleri tepki ile denemek istemiştir. Bu perspektiften makale, on dokuz bağlamında ilgili âyetleri doğru anlamaya yönelik bir bakış açısı kazandırmayı hedeflemektedir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Din Araştırmaları |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Haziran 2023 |
Gönderilme Tarihi | 25 Mart 2023 |
Kabul Tarihi | 31 Mayıs 2023 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2023 |