Following the death of the Prophet, many different understandings have emerged in the Islamic world to make life meaningful. There is no doubt that understanding of Quran and Hadith texts is the basis of these understandings. The effort to understand Nass, sometimes, has opened the doors of constructive criticism; sometimes it has shown a destructive character. Understanding efforts in Islamic world has been more active on the hadiths in modern times. As a matter of fact, while the groups who claim to live their lives as in the time of the Prophet were affected by modernity, the discourses that did not need any trace from the time of the Prophet paid attention to the hadith-sunnah. In this study, the idea of contradiction to the Qur'an is emphasized, whose traces go back to the classical period and which has moved in a different direction with the abuses of the Quranist-Mealist discourse in modern times. In the first period, the criticism activities which focused on isnad have led to the training of the specialists of jarh-tadîl over time and by this way, the defects that may have happened to isnad were eliminated to a certain extent. In parallel with isnad examinations, text-based critics have also been introduced in the evaluation of hadiths. One of the text-based criticism methods is submitting hadiths to the Qur'an. In this study, the abuse of “submitting hadiths to the Quran”, which has an important place in the Islamic science tradition, but reached a dimension contrary to its natural methodology in the modern period, will be discussed.
Hz. Peygamber'in (s) irtihali ile beraber İslâm dünyasında hayatı anlamlandırma çabası güden pek çok farklı anlayış ortaya çıkmıştır. Hiç şüphesiz bu anlayışların temelinde Kur’an ve hadis metinlerini anlama gayreti yatmaktadır. Nassları anlama çabası kimi zaman yapıcı; kimi zaman ise yıkıcı bir karakter arz etmektedir. Sözü edilen anlamlandırma çabaları, modern zamanlarda hadisler üzerinde daha fazla yoğunlaşmıştır. Nitekim hayatını Hz. Peygamber döneminde olduğu gibi yaşama iddiasında bulunan zümreler de, modernitenin etkisine kapılarak Peygamber döneminden herhangi bir ize ihtiyaç duymayan söylemler de hadisi-sünneti önemsemişlerdir. Bu çalışmada, gelenekte izleri bulunan; fakat modern zamanda Kur’ancı-Mealci söylemin suiistimali ile farklı bir yöne evirilen “Kur’an'a aykırılık” fikri üzerinde durulacaktır. Zira erken dönemde isnat üzerine yoğunlaşan tenkit faaliyetleri, zamanla cerh ve ta‘dîl uzmanlarının yetişmesini ve bu sayede isnada arız olabilecek kusurların belli bir oranda bertaraf edilmesini temin etmiştir. Rivâyet değerlendirmelerinde isnat tetkiklerine paralel olarak, metin endeksli tenkitler de görülmeye başlanmıştır. Metin endeksli tenkit metotlarından biri de “Hadislerin Kur’an’a arzı” metodudur. Bu çalışmada İslâm ilim geleneğinde önemli bir yer tutan, fakat modern dönemde metodolojisine aykırı bir boyuta ulaşan “hadislerin Kur’an’a arzı”nın suiistimaline değinilecektir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Din Araştırmaları |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Haziran 2021 |
Gönderilme Tarihi | 20 Şubat 2021 |
Kabul Tarihi | 16 Nisan 2021 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2021 Cilt: 7 Sayı: 1 |