19. yüzyıl askerî, siyasî ve ilmî anlamda Osmanlı’nın en çalkantılı döne-mini teşkil eder. Bununla birlikte önceki asırlar kadar olmasa da bu yüzyılda da saygın ilim adamları ve mutasavvıflar yetişmeye devam etmiştir. Mu-hammed Tevfîk Bosnevî (öl. 1866) de mezkûr dönemde Osmanlı ilim ve irfân ikliminde yetişmiş önde gelen âlim mutasavvıflardan biridir. İstanbul’da aktif irşâd faaliyeti yürüten on bir tarikatta hilafet makamına yükseldikten sonra dönemin meşhur Halvetî-Şabanî Şeyhi Kuşadalı İbrahim Efendi’nin mübtedî müridi olmaya rıza göstermiş, onun gözetiminde baştan sona seyrüsülûkunu ikmâl ederek icâzet almıştır. Şeyhinin vefatıyla birlikte onun irşâd postuna oturmuş, yirmi yıl irşâd vazifesini deruhte etmiştir. Şeyhinin en ayırt edici vasfı olan taç, hırka, post vb. tarikat ritüellerinin reddedilmesi anlayışını o da benimsemiş, ömrü boyunca böylesi göstermelik imgelere itibar etmemiştir. Meclis adı verilen ders halkalarında yaptığı tedrisatın öğrencileri tarafından yazılmasıyla oluşan eserlerden fıkıh, tefsir, hadis, kelâm vb. İslâmî ilimlere derin bir vukûfiyetinin olduğu anlaşılır. Tefsîru ve’d-Duhâ li’l-Hammâmî adlı eserin incelendiği bu çalışmada onun tefsir metodu ele alınmıştır. Çalışma sonunda Kur’ân’ı, Kur’ân, hadis-i şerifler, sahâbe sözleri ışığında açıkladığı, konuların pekişmesi için Hz. Peygamber’in, sahâbenin ve evliyânın hayatından menkıbelere yer verdiği tespit edilmiştir. Kelime tefsiri yapmakla birlikte asıl önceliğinin lafız değil mana olduğu; âyetlerin vermek istedikleri mesajlara odaklandığı ve onları muhataba ulaştırmayı hedeflediği müşâhede edilmiştir. Âyetleri kişisel olarak yorumlamadan ziyade geçmiş ulemanın yorumlarını tercih ettiği, aynı anda hem Arapça yazılmış ilk dönem tefsir müellefâtına hem de Osmanlı ulemâsı tarafından kaleme alınmış tefsirlere atıfta bulunduğu tespit edilmiştir.
The 19th century constitutes the most unsteady period of the Ottoman Empire on the basis of military, political and scientific senses. Although not as much as in previous centuries, respected scholars and mystics continued to be upbrought in this century. Muhammed Tevfîk Bosnevî Efendi (1866) is one of the leading scholar mystics who upbrought in the Ottoman science and wisdom climate in the aforementioned period. After he was promoted to the caliphate post in eleven sects carrying out active guidance activities in Istanbul, he consented to become a devout disciple of the famous Halwati-Shabani Sheikh of the time, Kuşadalı İbrahim Efendi, and received his ijazah by completing the entire course of mystical training under his supervision. Upon the death of his sheikh, he took the position of guidance and assumed the duty of guidance for twenty years. He also adopted the understanding of ignoring the cult rituals such as the crown, cardigan, and fleece, which were the most distinctive qualities of his sheikh, and disregarded such images throughout his life. He has a deep knowledge of Islamic sciences such as fiqh, tafsir, hadith and kalam, as can be understood from the works that were written by his students in the lesson circles called Council [Majlis]. In this study, which examines the work named "Tefsîru ve'd-Duhâ li'l-Hammâmî", his hermeneutics method is discussed. At the end of the study, it is understood that he explained the Qur'an in the light of the Qur'an, hadith-i sharifs, and the words of the Companions. It is also clear that in order to consolidate the subjects, he included legends from the life of our Prophet Muhammed, Companions and Saints (Awliya). Although he interprets words, it is observed that his main priority is not words but their meaning, he focuses on verses’ messages and aimed to deliver them to the addressee. It has been determined that he preferred the explanations of the past scholars rather than interpreting the verses personally, and he referred to both the first period hermeneutics works written in Arabic and the ones written by the Ottoman scholars.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Din Araştırmaları |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Haziran 2022 |
Gönderilme Tarihi | 27 Şubat 2022 |
Kabul Tarihi | 4 Mayıs 2022 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2022 Cilt: 8 Sayı: 1 |