23 Ekim 2011 Van Depremi (Mw 7.1) ~2480 km2’lik bir alanda 70’in üzerinde heyelan tetiklemiştir. Bu heyelanları genel olarak düşme kayma ve yanal yayılma türü heyelanlar oluşturmaktadır. Heyelanların küçük bir kısmı yapıları ve ulaşım ağını doğrudan etkilemiştir. Bu heyelanlar içerisinde en ciddi ve kalıcı hasara neden olan Erçiş ilçesi, Çelebibağ Mahallesi’ndeki yanal yayılmalardır. Çalışmada yenilmelerin jeomorfolojik ve jeolojik karakteristiklerine bağlı olarak beş farklı ortamda yoğunlaştığı ortaya koyulmuştur. Bu alanlar: (1) eğim değerlerinin ortalamasının yüksek olduğu (32°) dağlık ve engebeli alanlar, (2) orta derecede eğimli (14°-18°) yıkanma yamaçları, (3) Kuvaterner alüvyonlarının egemen olduğu ve düşük yükselti farklarına sahip vadi ve ova tabanları, (4) eğim değerleri yüksek (15°- 40°) dik kıyı kuşağı ve (5) eski heyelan kütlelerinin yan yamaçlarıdır. Çalışmada heyelanların %98’inin deprem kaynak fayının tavan bloğunda oluştuğu tespit edilmiştir. Sismik faktörlerin yanı sıra topoğrafik ve litolojik koşulların heyelan oluşum ve mekansal dağılımı üzerinde birinci derecede rol oynadığı tespit edilmiştir. Dünyada gerçekleşmiş benzer faylanma mekanizması ve büyüklükteki depremlerle kıyaslandığında Van depreminin beklenenden daha az heyelan tetiklediği gözlenmiştir. Bu bakımdan heyelan sayısının ve heyelandan etkilenen alanın düşük olmasının temel nedeninin tavan bloğun (hanging-wall) ortalama eğim ve topoğrafik röliyef değerlerinin küresel eşlenik depremlere göre daha düşük olmasından kaynaklandığı sonucuna varılmıştır.
October 23, 2011 Van earthquake (Mw 7.1) triggered more than 70 landslides, over an area of ~2480 km2. These landslides were mainly consisted of falls and slides, although lateral spreadings also occurred. Among these landslides, a small portion directly affected the structures and the transportation network. The most important permanent damage that was caused by these landslides was a lateral spreading which occurred in the Çelebibağ district in the Erciş County. In the study, it has been found out that the failures were geographically concentrated, which were associated with five characteristic geomorphic and geologic settings. These areas correspond to: (1) mountainous and hilly terrains with high average slope (32°), (2) modarately steep wash slopes (14°-18°), (3) plains and valley floors with low elevation differences and where Quaternary alluvials dominated, (4) the coastal belt with high steep slopes (15°- 40°), (5) flanks of the old landslides. The study revealed that 98% of the landslides were located on the hanging-wall of the earthquake source fault. It has been determined that in addition to the seismic factors, the topographical and lithological conditions played a vital role on the occurrence and spatial distribution of landslides. I observed that Van earthquake has triggered fewer landslides than expected compared to the earthquakes of similar magnitude and faulting mechanism from the world. In this respect, I conclude that the less number of landslides and the total area affected by landslides can be explained with the lower value of average hillslope gradient and topographic relief of the hanging-wall block with respect to the global equivalent earthquakes.
Bölüm | Araştırma Makalesi |
---|---|
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 6 Nisan 2016 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2016 Sayı: 66 |
Yayıncı: Türk Coğrafya Kurumu