Öz
Amaç: Çocuklarda hastaneye başvurunun en önemli nedenlerinden olan sık enfeksiyon geçirme dikkat edilmesi ve ayrıntılı
değerlendirilmesi gereken bir durumdur. Sık enfeksiyon geçirme öyküsü ile immünoloji kliniğine başvuran olgularda
birincil immün yetmezlikler (BİY) ve tekrarlayan enfeksiyonların diğer nedenlerini saptamayı amaçladık.
Gereç ve Yöntemler: Sık enfeksiyon geçirme öyküsü ile çocuk immünoloji polikliniğimize yönlendirilen çocukların hasta
kayıtları geriye dönük olarak değerlendirildi. Sık enfeksiyona yol açan risk faktörleri olarak tüm olgularda sigara maruziyeti,
gastroösefageal reflü, adenoid vejetasyon, ailesinde ve kendisinde atopi bulunması, kronik hastalık varlığı sorgulandı.
Bulgular: Olguların %40’ı (n=52) kız, %60’ı (n=78) erkekti. Çocukların %15.3’ünde (n=20) ailede akrabalık, %10.7’sinde
(n=14) ailede BİY tanısı almış birey varlığı ve %26.1’inin (n=34) ailesinde atopi öyküsü saptandı. Çalışmaya dahil edilen
olguların yaşları 2 ay ile 193 ay arasında değişmekteydi. Hastaların öykülerinden; %94.6’sının (n=123) yılda sekizden fazla
üst solunum yolu enfeksiyonu, %15.4’ünün (n=20) yılda iki veya daha fazla alt solunum yolu enfeksiyonu, %13.8’nün
(n=18) yılda iki veya daha fazla sinüzit, %14.6’sının da (n=19) yılda iki veya daha fazla otit geçirdiği öğrenildi.
Olguların %26.1’inde (n=34) enfeksiyon nedeniyle hastaneye yatış öyküsü vardı. Hastaların %30’unda (n=39) altta yatan
atopi, %7.6’sında (n=10) adenoid vejetasyon, %15.3’ünde (n=20) gastroözoefageal reflü öyküsü vardı. Olguların %11.5’i
(n=15) BİY tanısı almıştı ve %35.6’sında (n=46) sık enfeksiyon açıklayacak hiçbir neden bulunamadı. BİY hastalığı olan
olgular arasında selektif IgA eksikliği %61 (n=8)’di. İki ve daha fazla risk faktörüne sahip hastalar ile daha az risk faktörüne
sahip hastalar üst solunum yolu enfeksiyonu hariç diğer enfeksiyonlar ve hastaneye yatış öyküleri açısından kıyaslandığında
fark istatistiksel olarak anlamlı bulundu (p<0.001).
Sonuç: Sık enfeksiyon geçiren çocuk olgularda risk faktörleri detaylı öykü, fizik muayene ve birinci basamak tetkikleri ile
saptanabilir. Böylece olası birincil immün yetmezlikler daha erken tanı alabilir.