Aim:
Wolff-Parkinson-White patern is the most common form of ventricular
preexcitation. The aim of this study was to investigate the clinical features
of pediatric patients with Wolff-Parkinson-White patern or syndrome and to
investigate the results of the follow up.
Method: The echocardiography database and Holter archive were sorted and a total of 73 children were found to be diagnosed as having Wolff-Parkinson-White Syndrome between January 2000 and December 2017. The medical recordings of these patients were evaluated retrospectively. The demograghic and clinical features and follow–up results were recorded.
Results:
A total of 73 patients were diagnosed with Wolff-Parkinson White Syndrome in
the determined period. Nine patients were newborns. 15 patients (20%) were
admitted to our clinic at least once before diagnosis of Wolff-Parkinson-White syndrome but were missed. 17 patients had
conjenital heart disesis,a. 23 patients were completely asymptomatic, 9
patients were diagnosed due to nonspecific symptoms, and the remaining 41
patients were symptomatic patients. 18 of the symptomatic patients referred to
our clinic with the recorded supraventricular tachycardia. In 23 patients,
transesophageal electrophysiological study was performed for risk assessment.
28 patients underwent catheter ablation during the mean follow-up period of
45.1 ± 43 months.
Conclusion:
Although children with Wolff-Parkinson-White Syndrome can be admitted during
supraventricular tachycardia, they are mostly diagnosed in symptomatic patients
and few are caught incidentally in asymptomatic patients transesophageal
electrophysiological study is an effective
method in risk assessment. When needed, ablation provides definitive
treatment.
Children Supraventricular tachycardia Wolff-Parkinson-White Syndrome
Amaç: Wolff-Parkinson-White paterni ventriküler preeksitasyonun en sık görülen şeklidir. Bu çalışmanın amacı Wolff-Parkinson-White paterni veya sendromu tanısı almış çocuk hastaların klinik özelliklerinin araştırılması ve izlem sonuçlarının incelenmesidir.
Gereç ve Yöntemler: Bu çalışmada kliniğimizde ekokardiyografi kayıtları için kullanılan program kayıtları ve Holter arşivi incelenerek Ocak 2000-Aralık 2017 tarihleri arasında Wolff-Parkinson-White Sendromu tanısı alan 73 çocuk hasta saptanmış, hasta grubuna alınan olguların tıbbi kayıtları retrospektif olarak incelenmiş ve olguların demografik ve klinik özellikleri ve izlem sonuçları çıkarılmıştır.
Bulgular: Belirlenen süreçte toplam 73 hasta Wolff-Parkinson-White Sendromu tanısı almış olup, dokuz hasta tanıda yenidoğandı. Hastaların 15’i (%20) Wolff-Parkinson-White Sendromu tanısı almadan önce en az bir kere kliniğimize başvurmuş ancak tanı almamış hastalardı. Wolff-Parkinson-White Sendromu tanı tarihinde 28 hastada yapısal kardiyak bozukluk saptandı. 23 hasta tamamen asemptomatikti. Dokuz hasta nonspesifik semptomlar nedeniyle değerlendirilirken yakalanmıştı, kalan 41 hasta semptomatik hastalardı. Semptomatik hastaların 18’inde kaydedilmiş supraventriküler taşikardi atağı mevcuttu. 23 hastaya risk değerlendirmesi amacıyla transözefageal elektrofizyolojik çalışma yapıldı. Ortalama 45.1±43 aylık izlem sürecinde 28 hastaya kateter ablasyon uygulanması sağlandı.
Sonuç: Wolff-Parkinson-White Sendromu tanılı çocuklar supraventriküler taşikardi sırasında başvurabilmekle birlikte çoğunlukla semptomatik hastalarda incelemeler sırasında saptanmakta, az bir kısmı da asemptomatik bireylerde tesadüfen yakalanmaktadır. Risk değerlendirmesinde transözefageal elektrofizyolojik çalışma önerilebilir bir yöntemdir. Gerekli hastalarda ablasyon kesin tedavi sağlamaktadır.
Çocuk Supraventriküler Taşikardi Wolff-Parkinson-White Sendromu
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | İç Hastalıkları |
Bölüm | ORIGINAL ARTICLES |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Mart 2021 |
Gönderilme Tarihi | 26 Ekim 2019 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2021 Cilt: 15 Sayı: 2 |