Amaç: Çalışmanın amacı, Suriyeli mülteci çocuk popülasyonunda konjenital genitoüriner sistem anomali prevalansını değerlendirmek ve bu popülasyonun yönetimindeki zorlukları tespit etmektir.
Gereç ve Yöntemler: Şubat 2020-Haziran 2022 tarihleri arasında Adana Şehir Eğitim ve Araştırma Hastanesi Çocuk Ürolojisi ve Çocuk Nefrolojisi polikliniklerine başvuran Suriyeli mülteci hastalar retrospektif olarak değerlendirildi. Çalışmaya 1 ay ile 18 yaş arasında konjenital genitoüriner hastalık tanısı alan hastalar dahil edildi. Hastaların yaş, cinsiyet, başvuru tarihleri, takip süreleri, cerrahi ihtiyaçları ve yatış ihtiyaçları elektronik hasta dosyalarından kaydedildi.
Bulgular: Konjenital genitoüriner hastalık tanısı almış toplam 288 Suriyeli mülteci çocuk (183 erkek/105 kız) çalışmaya dahil edildi. İki yüz seksen sekiz Suriyeli mülteci çocuk arasında konjenital böbrek ve üriner sistem anomalileri (CAKUT)175 hasta (%60.8) ile önde gelen konjenital ürogenital hastalıktı. Bunu 61 hasta ile (%21.2) nonspesifik hidronefroz, 47 hasta ile(%16.3) ürogenital anomali ve 5 hasta ile (%1.7) kistik böbrek hastalığı izledi.
Sonuç: Sonuç olarak sağlık personeli, sosyal hizmet uzmanları ve tercümanlar arasındaki yakın işbirliği, hastaları uzun vadeli komplikasyonlardan koruyarak daha iyi bir yaşam kalitesi sağlamanın yanı sıra sağlık sistemini ek mali yükten de koruyacağını düşünüyoruz. Tedavi merkezlerinde kültürel duyarlılık ve mültecilerin özel sorunlarına yönelik disiplinler arası eğitimler oluşturulmalıdır. Hastalar ve aileleri için özel eğitim programlarının, hastalığın ve tedavisinin, hasta ve yakınları tarafından anlaşılmasını kolaylaştırabileceği kanısındayız.
Amaç: Çalışmanın amacı, Suriyeli mülteci çocuk popülasyonunda konjenital genitoüriner sistem anomali prevalansını değerlendirmek ve bu popülasyonun yönetimindeki zorlukları tespit etmektir.
Gereç ve Yöntem: Şubat 2020-Haziran 2022 tarihleri arasında Adana Şehir Eğitim ve Araştırma Hastanesi Çocuk Ürolojisi ve Çocuk Nefrolojisi polikliniklerine başvuran Suriyeli mülteci hastalar retrospektif olarak değerlendirildi. Çalışmaya 1 ay ile 18 yaş arasında konjenital genitoüriner hastalık tanısı alan hastalar dahil edildi. Hastaların yaş, cinsiyet, başvuru tarihleri, takip süreleri, cerrahi ihtiyaçları ve yatış ihtiyaçları elektronik hasta dosyalarından kaydedildi.
Bulgular: Konjenital genitoüriner hastalık tanısı almış toplam 288 Suriyeli mülteci çocuk (183 erkek/105 kız) çalışmaya dahil edildi. Iki yüz seksen sekiz Suriyeli mülteci çocuk arasında konjenital böbrek ve üriner sistem anomalileri (CAKUT) 175 hasta (%60,8) ile önde gelen konjenital ürogenital hastalık idi. Bunu 61 hasta ile (%21,2) nonspesifik hidronefroz, 47 hasta ile(%16,3) ürogenital anomali ve 5 hasta ile (%1,7) kistik böbrek hastalığı izledi.
Sonuç: Sonuç olarak sağlık personeli, sosyal hizmet uzmanları ve tercümanlar arasındaki yakın işbirliği, hastaları uzun vadeli komplikasyonlardan koruyarak daha iyi bir yaşam kalitesi sağlamanın yanı sıra sağlık sistemini ek mali yükten de koruyacağını düşünüyoruz. Tedavi merkezlerinde kültürel duyarlılık ve mültecilerin özel sorunlarına yönelik disiplinler arası eğitimler oluşturulmalıdır. Hastalar ve aileleri için özel eğitim programlarının, hastalığın ve tedavisinin, hasta ve yakınları tarafından anlaşılmasını kolaylaştırabileceği kanısındayız.
Birincil Dil | İngilizce |
---|---|
Konular | Cerrahi |
Bölüm | ORIGINAL ARTICLES |
Yazarlar | |
Erken Görünüm Tarihi | 20 Temmuz 2023 |
Yayımlanma Tarihi | 25 Temmuz 2023 |
Gönderilme Tarihi | 6 Mayıs 2023 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2023 Cilt: 17 Sayı: 4 |