Bu çalışma, eğlence (toy) ve yas (yuğ) merasimlerinin ritüelleri ile geleneksel oyunlarının devreye girmesi, ilgili kültürel normlardaki değişimin izini sürmemize izin verir. Bu da çalışmanın kronolojik çerçeve sınırı olan, 19. yüzyıl sonu ve 20.yüzyıl başlarında Kırgızlar’ın kültürel yapı ve yaşayış durumundaki değişiklikleri yansıtır. Kronolojik olarak geleneksel kültür unsurları durumlarının karşılaştırılması, karşılaştırmalı bir tarihsel araştırma yönteminin kullanılmasını içerir. Bu durumda, çalışmanın ana metodolojik ilkesi, kültür unsurlarını tanımlamak için hem senkron (eşzamanlı) hem de diachronöz (artzamanlı/tarihsel gelişimin dikey bölümü) modellerin kullanılmasıdır. Dachronic (tarihi) yönteminin kullanılması, eşzamanlı metot, toy ve yuğ merasimleri ile burada tüketilen oyunlarında bulunan, birtakım sosyal kurumları işlevsel bir bakış açısıyla tanımlamayı, çalışılan etnik grup temsilcilerinin geleneksel değer yönelimleri çerçevesinde değerlendirmeyi mümkün kılar. Sonuçta Kırgızlar’ın eğlence kültürü, halkın gelişimi ve sürekliliği için kendisine özgü olan iktisadi yaşamı ve bu yaşamı besleyen coğrafi ortamı olan geleneksel kaynaklara dayandığı; nesiller arasında kimliğin ve bağlantının korunmasına yardımcı olduğu; eğlence kültürünün tamamlayıcısı ve en önemli unsurunun Kırgız halkının özgün oyunları olduğu görülebilir. Ayrıca, doğal koşullar, Kırgız halkının tarihsel gelişiminin özellikleri, eğlencelerde sergilenen oyunlara ulusal bir kimlik kazandırıp, onları özgün kıldığı; Kırgız ulusal eğlencelerinde tüketilen oyunlarının kültürel mirasının bütünleyici bir parçası olduğu sonucuna varılır. Çarlık Rusya’sının Türkistan hakimiyeti ile Kırgızlar’ın alışılagelmiş töre kurallarını değiştirmeye zorlaması, ardından Sovyet Rusya’sı ile zorla göç etme, bir sedanter yaşam tarzına devretme sürecini başlatılıyor ve geleneksel yaşam tarzlarını çarpıcı biçimde değiştiriyor. Böylece Kırgızların geleneksel eğlence ve oyunları, erozyona uğrayarak kültürel değer ve normlarından uzaklaşıp, gelecek nesillerle geleneksel bağın kopmasına vesile oluyor.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 19 Şubat 2021 |
Gönderilme Tarihi | 28 Ekim 2020 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2021 Cilt: 127 Sayı: 250 |
Bu eser Creative Commons Atıf-GayriTicari-AynıLisanslaPaylaş 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.