İnsanoğlunun hayatında ölüm çok önemli anlardan biridir. İnsan topluluklarının inanışlarına göre boyut değiştirme, yok olma, başka kılığa bürünme gibi ölüme verilen değer ya da ölümden beklenti zamana, mekâna ve kültüre göre değişmektedir. Ölünün gömülmesi geleneği ve ölüm ile ilgili âdetler de aynı şekildedir. Türklerin kadim kültüründe ölüm ve gömü gelenekleri çok önemlidir. Bunu destanlar başta olmak üzere kaynaklarda, kurgan gibi mezarlarda görmek mümkündür. Bu nedenle mezar taşı hakketmek(işlemek, kazımak) eski Türklerden itibaren süregelen bir gelenektir. Mezar taşları birçok disipline yönelik zengin bir kaynaktır. Dikkatli incelendiğinde tarih, sosyoloji, sanat tarihi, edebiyat, arkeoloji gibi disiplinler için bazı önemli sorulara cevaplar barındırmaktadır. Bu noktada damgalar dikkati çekmektedir. Damga, Türk insanının çeşitli nedenlerle ürettiği ve taşa, eşyaya, hayvanlarına işlediği önemli sembollerdir.
Bu çalışmada Salur Boyu damgası taşıyan mezar taşları incelenmiştir. Mezarlara işlenen bu semboller Orta Asya Türklerinden itibaren mezar taşlarına kazınmaktadır. Bu damgalı mezar taşları geleneğin başlaması, sürdürülmesi ve İslamiyet sonrası Anadolu’ya taşınması açısından değerlidir. Aydın ili Nazilli ilçesinde XIV. yüz yıla tarihlenen bu mezar taşları Salur Boyundan kişilere aittir. Salur Boyunun yerleşim alanlarını ve Aydın’daki ilk Türk yerleşimlerinden biri göstermesi açısından Anadolu Türk tarihi ve sanat tarihi için önemli bir kaynaktır. Bu nedenle çalışmada Türklerde mezar geleneği, damga, damga kazımak, damganın kullanım nedenleri, kullanım alanları, Salur boyu, Anadolu’ya taşınması ve Batı Anadolu’daki Salurların yerleşimi tahlil edilerek çıkarımlarda bulunulmuştur.
Ayrıca Beşir Ayvazoğlu’nun ifadesiyle; “Mezarlar ve mezarlıklar vatanlaşma macerasının somut şahitleridir…” Bu mezar taşları bize, Anadolu’nun fethi, Batı Anadolu’nun vatan haline getirilmesi sürecinde Salur boylarının varlık gösterdiğini göstermektedir. Bunun yanında XIV. yüz yılda Oğuz boylarının yurt tuttukları yerler arasında Aydın’ın da olduğunu göstermesi açısından değerli bir malzemedir.
Yok
Yok
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Kültürel çalışmalar |
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Proje Numarası | Yok |
Yayımlanma Tarihi | 20 Haziran 2022 |
Gönderilme Tarihi | 16 Şubat 2022 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2022 Cilt: 131 Sayı: 258 |
Bu eser Creative Commons Atıf-GayriTicari-AynıLisanslaPaylaş 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.