Günümüzde dijital ortamlarla birlikte bu ortamlarda oynanan oyunların hızla yaygınlaşması ve buna bağlı olarak çocukların artan dijital bazlı oyun oynama alışkanlıkları, onları akranları ile sosyalleşmekten ve çeşitli motor becerilerini geliştirmekten alıkoymaktadır. Bu dijital oyun ortamlarından biraz da olsa uzak kaldıkları okullarımız, çocuklar için birçok yaştan ve kimlikten insan ile iç içe olmalarını sağlayacak zengin bir ortam sunmaktadır. Bu ortamda ders dışı serbest zamanlarda olduğu gibi ders içerisinde de öğrencilerin birbiri ile olan etkileşimi arttırılmalıdır. Özellikle kendini ifade etmekte zorlanan öğrenciler için herkesin kendini eşit derecede gösterme hakkının bulunduğu ortak bir alan öğretmenler tarafından sağlanabilir. Türkçe dersi kapsamında düşünüldüğünde, drama, öğrencilerin tüm bu duygu ve becerileri deneyimleyebilmesine olanak sağlayan bir tekniktir. Bu uygulamada kurucu öge olarak öğretmenlerin teknik için ne tür duygu düşünce ve yargıda oldukları konusunda çalışmalar olmak ile birlikte hâlihazırda öğrencilik hayatı da devam etmekte olan ve bu doğrultuda duruma hem öğretmen hem de öğrenci gözüyle bakabilecek öğretmen adayları tarafından dramanın Türkçe derslerinde uygulamasının tercih edilip edilmediği ya da uygulamada doğabilecek sıkıntılara karşı öğretmen adaylarının görüşlerinin incelenip detaylı bir şekilde tespit edilmesi bir ihtiyaç olarak ortada durmaktadır. Bu çalışmanın amacı öğrencilerin dört temel becerisini geliştirmek üzerine kurulu olan Türkçe dersini gelecekte icra edecek olan öğretmen adaylarının derslerde drama tekniğinin kullanılması yönündeki görüşlerinin değerlendirilmesidir. Araştırma kapsamında Düzce Üniversitesi’nde okuyan daha önce lisans döneminde drama dersi almış 6 Türkçe öğretmen adayına yarı yapılandırılmış görüşme formu uygulanmıştır. Formlardan elde edilen nitel veriler kategori ve temalara ayrılarak ayrıntılı bir şekilde incelenip içerik analizine tabi tutulmuştur. Araştırmanın sonucunda; Türkçe öğretmen adaylarının çoğunluğunun drama tekniğinin öğrencilerin öğrenme süreçlerini aktif hâle getirdiği, öğrencilere en çok okuma ve konuşma becerilerini kazandırdığı, derse aktif katılımı sağlaması ile birlikte zaman alan bir teknik olduğu düşüncesinde oldukları görülmüştür.
Today, the rapid proliferation of digital environments and the games played in these environments, as well as children's increasing digital-based game playing habits, prevent them from socializing with their peers and developing various motor skills. Our schools, where they are somewhat removed from these digital gaming environments, offer a rich environment for children to be intertwined with people of many ages and identities. In this environment, students' interaction with each other should be increased in the classroom as well as in free time outside the classroom. Teachers can provide a common space where everyone has the right to express themselves equally, especially for students who have difficulty expressing themselves. When considered within the context of the Turkish lesson, drama is a technique that allows students to experience all these emotions and skills. Although there are studies on what kind of feelings, thoughts and judgments teachers have about the technique as the founding element in this practice, there is a need to examine and determine in detail whether the application of drama in Turkish lessons is preferred by pre-service teachers, who are currently continuing their student life and who can look at the situation from both teacher and student perspectives, or the opinions of pre-service teachers against the problems that may arise in practice. The aim of this study is to evaluate the opinions of pre-service teachers who will perform the Turkish course, which is based on developing the four basic skills of students, on the use of drama technique in the lessons. Within the scope of the research, semi-structured interview forms were applied to 6 prospective Turkish language teachers studying at Düzce University who had previously taken drama courses during their undergraduate years. The qualitative data obtained from the forms were divided into categories and themes, examined in detail and subjected to content analysis. As a result of the research, it was seen that the majority of the prospective Turkish teachers thought that the drama technique activated the learning processes of the students, that it gave the students the most reading and speaking skills, and that it was a time-consuming technique with active participation in the lesson.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Türkçe Eğitimi |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 15 Eylül 2023 |
Gönderilme Tarihi | 2 Eylül 2023 |
Kabul Tarihi | 8 Eylül 2023 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2023 Cilt: 12 Sayı: 3 |