Kilise tarihi aynı zamanda siyasi bir kurumun tarihidir; çünkü kilise tarihsel süreçte siyasetle sürekli içli dışlı olmuştur. Kamu yönetimi söz konusu olduğunda Kilisenin bir kurum olarak ortaya çıkışından beri politikayla oldukça gergin bir ilişkisi söz konusu olmuştur. Bu gerginliğin sebebi Kilisenin kamuyu kendi dogmatik kurallarına göre düzenleme isteğidir. Bu isteğin teolojik ve politik sebepleri vardır. Kilise kendisini göklerdeki Tanrı devletinin yeryüzündeki yansıması olarak görmekte ve dünyevi olanı da göksel olana göre yönetmek istemektedir. Bu istek özellikle 20.yüzyıldan itibaren azalsa da hala gizli de olsa devam etmektedir. Bugün Kilise kamuyu şekillendirmek açısından eskisi kadar güçlü olmasa da özellikle sosyal sorumluluk bağlamında bütün bir Avrupa, Amerika ve özellikle Latin Amerika ülkelerinde oldukça etkin bir güç olarak karşımıza çıkmaktadır
History of church is also the history of a political institution; because the church and politics have always been interrelated with each other in the historical process. When public administration is concerned, the church has had a very tense relation with politics since it emerged as an institution. The reason for this tension is the desire of the church to arrange the public according to its dogmatic rules. The Church sees itself as the reflection on the earth of a God State in the sky and wants to rule what is worldly in accordance with what is divine and celestial. Although this desire has diminished from the 20th century onwards, it still continues covertly. Even though the church is not as powerful as it was in the past to shape the public, it is still very influential in the entire Europe, America and especially in Latin America
Konular | Felsefe |
---|---|
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 15 Ocak 2017 |
Gönderilme Tarihi | 15 Şubat 2017 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2017 Sayı: 6 |