Aliya
İzzetbegoviç, yaşamını halkının özgürlüğüne adamış önemli bir siyasi liderdir.
İzzetbegoviç, farklılıkları ile öne çıkan bir coğrafyada insanların birlikte
nasıl yaşayabileceği sorusu üzerine özgün düşünceler üretmiştir. Onun
düşünceleri ve eylemleri eski Yugoslavya’daki komünist ve faşist ideolojiler
sebebiyle özgürlüğe kavuşamayan, savaş ve soykırımla yüzleşen Boşnakların ulusal
geleceğine yön vermiştir. İzzetbegoviç, samimi bir inanç ve iyi eylemler üzerine
inşa ettiği düşünce dünyasını siyasi yaşamına yansıtmaya çalışmıştır. İzzetbegoviç’in
siyaset anlayışı, İslami ahlak anlayışı çerçevesinde ortaya çıkmıştır. İslam’ı
yalnızca bir inanç olarak görmeyen İzzetbegoviç, İslam’ın yaşamın bütün
alanlarında var olmasını istemiştir. O, İslam inancı ile temellendirdiği siyasi
perspektifi doğrultusunda halkının bağımsız ulus olarak yaşamasını sağlamıştır.
Bosna-Hersek’in bağımsızlığı, öteki ezilmiş ulusların bağımsızlığı için güçlü
bir siyasi model teşkil etmiştir. Bununla birlikte İzzetbegoviç, ahlakın insanı
hayvandan farklılaştıran ve insana şahsiyet kazandıran önemli bir değer
olduğunu düşünmüştür. İnsan ile hayvan arasındaki en önemli ayrımsal fark,
ahlak ve ahlaki irade sahibi olmaktan gelmektedir. Ahlak için özgürlüğün ön
şart olduğunu düşünen İzzetbegoviç, totaliter yönetimlerin insanı
değersizleştirdiğini belirtmiştir. O, bireye ve topluma hiçbir hak tanımayan
baskıcı totaliter yönetimler karşısında özgürlük, eşitlik, adalet ve demokrasi
uğruna halkıyla birlikte savaşarak Bosna-Hersek Cumhuriyeti’nin bağımsızlık
kazanmasını sağlamıştır. Görüldüğü üzere İzzetbegoviç’in siyaset anlayışı
günümüz totaliter, emperyalist, oportünist ve pragmatist siyaset anlayışlarına
karşı önemli bir alternatif durumundadır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Felsefe |
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Ocak 2020 |
Gönderilme Tarihi | 9 Kasım 2019 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2020 Sayı: 12 |