5411 sayılı Bankacılık Kanunu, finansal piyasaların güven ve
istikrar içinde çalışmasına ve özellikle ekonominin lokomotifi olan bankalarda
mevduat ve kredi sisteminin etkin bir şekilde işlemesine yönelik birçok
düzenlemeler içermektedir. Bankalarda kredi sisteminin çalışması ancak
kişilerin bankalara güven duygusu içinde mevduat veya katılım fonlarını
yatırmasıyla mümkün olabilecektir. Bankalara mevduat veya katılım fonu
yatıracak olan bir tasarruf sahibi de bankada gerçekleşebilecek riskler
dolayısıyla belli bir tutarın sistem tarafından garanti edilmesiyle, güvenli
bir şekilde hukuki işlemini gerçekleştirebilecektir. Tasarruf sahipleri
açısından bu, belli bir tutara kadar garanti şeklinde Tasarruf Mevduatı Sigorta
Fonu tarafından yerine getirilmektedir.
6362 sayılı Sermaye Piyasası Kanunu’nda da sermaye
piyasasının, güven ve istikrar içinde işlemesi ve gelişmesi amaçlanmıştır. Çok sayıda sermaye piyasası aracının
bulunması ve bunlara yatırım yapılmasının teşvik edilmesinin bir yolu da
bankalardaki tasarruf mevduatı ve katılım fonlarında olduğu gibi, yatırımcılar
adına saklama, teslim ve nakit ödemenin yerine getirilmemesi gibi risklere
karşı belli bir tutara kadar tazmin garantisini içeren bir garanti kurumunun
bulunmasına bağlı olacaktır. İşte bu sistem de Yatırımcı Tazmin Merkezi
kurularak sağlanmıştır.
Bu makale ile, her iki müessese esas fonksiyonları
bakımından kısaca tanıtılıp, garantiye ilişkin düzenlemelerin hukuki çerçevesi
benzer ve farklı yönleriyle ortaya konulmaya çalışılacaktır.
Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu (TMSF) Fonksiyonları Karşılaştırma Yatırımcı Tazmin Merkezi (YTM
According to the Banking
Act (No.5411), efficient functioning of the credit system –especially in banks
which can be regarded as the driving force behind the economy- is of utmost
importance to the confidence to and stability of financial markets. This, in
turn, can only be made possible if deposits or participation funds are
deposited in the bank in assurance. Due to the fact that the system guarantees
a certain amount, the owner of a savings account who will deposit bank deposits
or participation funds can act with peace of mind in spite of the risks that
can be realized in the bank. In the case of the saving account owners, this is
fulfilled by the Saving Deposit Insurance Fund (SDIF) regarding the saving
deposits.
The confidence to and the
stability of financial markets is also necessary to the operation of the
Capital Markets Act (No. 6362). One way of ensuring that many capital market
instruments are available and encouraging investment in them is designing a
guarantee agency for the risks such as the savings deposits and participation
funds in the banks as well as the risks such as custody delivery and cash
payment on behalf of the investors. Indeed, the Centre for the Compensation of
Investors (ICC) provides such a system with regards to financial markets in
Turkey.
This article aims to
introduce these two institutions in brief by reviewing their main functions,
and examine the legal features of contracts regarding them by comparing those
to that of legal framework relating to the guarantees.
Saving Deposit Insurance Fond (SDIF) Investor Compan-sation Center (ICC) Functions Comparison
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 25 Temmuz 2018 |
Gönderilme Tarihi | 29 Mayıs 2017 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2018 Cilt: 4 Sayı: 1 |