Amaç: Bu araştırma depresif semptom gösteren gebelerin prenatal dönem bebeğine bağlanma düzeyini tespit etmek amacıyla yapılmıştır.
Gereç ve Yöntemler: Araştırma, tanımlayıcı tipte yapılmıştır. Araştırma evrenini 10 Nisan-10 Temmuz 2017 tarih aralığında Sivas Kangal Aile Sağlığı Merkezi ve Kangal Devlet Hastanesi’ne başvuran gebeler oluşturmuştur. Örnekleme ise kriterlere uyan 150 gebe alınmıştır. Araştırmanın verilerinin toplanmasında Kişisel Bilgi Formu, Beck Depresyon Envanteri ve Prenatal Bağlanma Envanteri kullanılmıştır. Veriler yüz yüze görüşme yöntemi ile toplanmıştır.
Verilerin analizi SPSS (Versiyon:22.0) programı ile yapılmıştır. İstatistiksel analizlerde anlamlılık düzeyi p<0.05 olarak kabul edilmiştir.
Bulgular: Veri analiz sonuçlarına göre; Gebeler ortalama 27.02 yaşında ve ortalama 6.41 yıllık evliler, %41.4’ü ilköğretim mezunu, %73.3’ü ev hanımı ,%82.7’si orta düzey gelire sahiptir. Gebelerin gravida ortalaması 2.44 dür ve %35.3’ünün ilk gebeliğidir. Gebelik süresi ortalaması 27.76 haftadır. BDE kesme puanı 17 olarak kabul edildiğinde gebelerde %35.3 oranında depresyon yaygınlığı saptanmıştır. BDE puan ortalamalarının 15.48±10.12 (min 0-max 46) olduğu belirlenmiştir. Gebelerde genel olarak hafif düzeyde (%32.6) depresyon semptomları saptanmışken %11.3 oranında şiddetli düzey depresyon semptomları görülmüştür. Gebelerin bağlanma düzeyleri ise 56.85±12.64 (min 28-max 82) puan ile ortalamanın üzerindedir. Beck Depresyon Envanteri ile Prenatal Bağlanma Envanteri arasındaki ilişki analiz edilmiş ve istatistiksel olarak negatif korelasyon ve anlamlı bir ilişki bulunmuştur (p<0.05).
Sonuç: Yapılan araştırma sonucunda gebelerin gösterdiği depresif semptom şiddeti arttıkça prenatal bağlanmanın azaldığı görülmüştür. Bu nedenle prenatal dönemde depresif semptom gösteren ya da depresyon tanısı almış gebelerin tespiti yapılarak etkilenen gebeye gerekirse eşi ile birlikte bireysel eğitimler planlanmalı, ruh sağlığını iyileştirmeye, korumaya yönelik uygulamalar yapılmalı ve böylece anne bebek bağlılığının artışına katkı sağlanmalıdır.
SİVAS CUMHURİYET ÜNİVERSİTESİSAĞLIK BİLİMLERİ FAKÜLTESİ
Aim: This study was conducted to determine the attachment level of pregnant women with depressive symptoms to their prenatal period baby.
Materials and Method: Research has been done in descriptive type. The universe of research was composed of pregnant women who applied to Sivas Kangal Family Health Center and Kangal State Hospital between April 10 and July 10, 2017. In the sampling, 150 pregnant women who met the criteria were included. Personal Information Form, Beck Depression Inventory and Prenatal Attachment Inventory were used to collect the data of the study. The data were collected by face to face interview method.The analysis of the data was made with the SPSS (Version: 22.0) program. In statistical analysis, the significance level was accepted as p <0.05.
Results: According to the data analysis results; Pregnant women are 27.02 years old on average and are married for 6.41 years, 41.4% are primary school graduates, 73.3% are housewives, 82.7% have middle-level income. The average gravida of pregnant women is 2.44 and 35.3% of them are their first pregnancy. Average gestation period is 27.76 weeks. When the BDI cut-off score was accepted as 17, the prevalence of depression in pregnant women was found to be 35.3%. The mean BDE score was determined to be 15.48 ± 10.12 (min 0-max 46). Generally, mild depression symptoms (32.6%) were found in pregnant women, while 11.3% had severe depression symptoms. The attachment levels of the pregnant women are above the average with 56.85 ± 12.64 (min 28-max 82) points. The relationship between Beck Depression Inventory and Prenatal Attachment Inventory was analyzed and a statistically negative correlation and a significant correlation was found (p <0.05).
Conclusion: As a result of the research, it was seen that prenatal attachment decreased as the severity of depressive symptoms of pregnant women increased.. For this reason, pregnant women with depressive symptoms or diagnosed with depression in the prenatal period should be identified, if necessary, the affected pregnant woman should be planned individual training with her husband, practices should be made to improve and protect her mental health, and thus contribution should be made to increase mother-baby attachment.
Birincil Dil | İngilizce |
---|---|
Konular | Klinik Tıp Bilimleri, Hemşirelik |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Eylül 2021 |
Gönderilme Tarihi | 25 Şubat 2021 |
Kabul Tarihi | 22 Eylül 2021 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2021 Cilt: 2 Sayı: 3 |
Turkish Journal of Science and Health (TFSD)
E-mail: tfsdjournal@gmail.com
Bu eser Creative Commons Alıntı-GayriTicari-Türetilemez 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.