The Second World War, which took place between 1939-1945, gave rise to great destruction in people’s lives. The war, which caused the death of many people and great damage to the survivors, also resulted in the destruction of human values and the loss of beliefs. With the feelings of despair, anxiety, fear, meaninglessness, and insecurity brought about by the war, people tried to continue their lives, at the same time they endeavoured to understand the realities of life. Being forced to face the reality of war, people were confronted with a great questioning of existence. Existentialism, highlighting the belief that human was thrown into the world by God and that their God remained indifferent to their existence, emerged out of that war experience. The reflection of Existentialism in theatre took form in the Theatre of the Absurd. By applying to the comic, the Theatre of the Absurd has presented the great tragedy of human, that is the reality of the absurd and bitter life, in a tragicomic manner. The absurdist playwrights such as Samuel Beckett, Eugène Ionesco, Jean Genet, Arthur Adamov, and Harold Pinter have tried to reveal the human condition with the deep meanings they have hidden in the comic. In this paper, a discussion on functionality of the comic in the Theatre of the Absurd by means of contemporary British playwright Harold Pinter’s The Dumb Waiter (1957) is aimed.
The Theatre of the Absurd Comic Tragi-comic Harold Pinter The Dumb Waiter
1939-1945 yılları arasında gerçekleşen İkinci Dünya Savaşı, insanların hayatında büyük yıkımlara sebep olmuştur. Çok sayıda insanın ölümüne ve hayatta kalanlarınsa büyük zararlar görmesine neden olan savaş, ayrıca insani değerlerin çöküşüne ve inançların yitimine yol açmıştır. İnsanlar umutsuzluk, güvensizlik, endişe, korku ve anlamsızlık hisleri eşliğinde savaşın beraberinde getirdiği acı ve yıkımla baş etmeye çalışırken bir yandan da yaşam gerçeklerini anlamak için uğraş vermişlerdir. Savaş gerçeğiyle yüzleşmeye zorlanan insanlar, büyük bir varoluş sorgulaması ile karşı karşıya kalmıştır. Bu savaş deneyiminin etkisiyle, insanın Tanrı tarafından dünyaya fırlatıldığı ve Tanrısının onun varlığına kayıtsız kaldığı inancı öne çıkıp Varoluşçuluk akımı gelişmiştir. Varoluşçuluk akımının tiyatrodaki yansıması ise Absürd Tiyatro ile olmuştur. Absürd Tiyatro insanın büyük trajedisini, yani saçma ama acı olan yaşam gerçeğini komiğe başvurarak trajikomik bir üslûpla ele almıştır. Samuel Beckett, Eugène Ionesco, Jean Genet, Arthur Adamov ve Harold Pinter gibi absürd oyun yazarları komiğin sırtına yükledikleri derin anlamlarla insanlık durumunu ortaya koymaya çalışmışlardır. Bu makalede Absürd Tiyatro’da komiğin işlevselliğinin çağdaş İngiliz oyun yazarı Harold Pinter’ın Git-Gel Dolap [The Dumb Waiter, 1957] adlı oyunu üzerinden tartışılması planlanmaktadır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Uygulamalı Tiyatro |
Bölüm | Araştırma Makaleleri/Research Articles |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Mart 2023 |
Gönderilme Tarihi | 13 Ekim 2022 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2023 Cilt: 1 Sayı: 1 |
Content of this journal is licensed under a Creative Commons Attribution NonCommercial 4.0 International License