Azizlik kültü, erken dönemlerden itibaren Hıristiyan toplumların dinî yaşantısında önemli bir yer işgal etmiştir. Başlangıçta havariler ve İsa’nın öğretisini takip eden kişilerin tamamı aziz olarak değerlendirilirken; zaman içerisinde Hıristiyanlığın geniş kitlelere yayılması ve öğretilerin şekillenmeye başlamasıyla birlikte Hıristiyan toplumların aziz algısında değişiklikler meydana gelmiştir. Hıristiyanlığın gizli yaşandığı ve devlet tarafından kabul görmediği dönemde, inancı uğruna şehit olanlar aziz olarak kabul edilmiştir. Ancak Hıristiyanlığın, Roma İmparatorluğu tarafından meşru kabul edilmesiyle birlikte bu tür şehitlik mertebesine ulaşma imkânı ortadan kalkmıştır. Bu andan itibaren azizlik algısında önemli bir kırılma yaşanmış ve inancı uğrunda dünyadan el etek çeken keşişler, aziz olarak görülmeye başlamıştır. Mısır ve Suriye bölgelerinde başlayan manastır hayatı ve keşişlik, V. yüzyılda Batı’ya taşınmış ve Avrupa’daki Hıristiyanlığın gelişiminde etkili olmuştur. Bu noktada 590-604 yılları arasında Roma piskoposluğu makamında oturan, tarihteki ilk keşiş papa Gregorius Magnus (ö. 604) ve Avrupalı azizlerin hikâyelerini anlattığı Dialogi adlı eseri önemli bir konumda bulunmaktadır. Papa I. Gregorius’un bu eseri yüzyıllar boyunca Avrupa’da etkili olmuş ve Hıristiyanların hem inançlarını hem de dinî yaşantılarını şekillendirmiştir. Bu çalışmada azizlik algısının zaman içerisindeki dönüşümü ve Gregorius Magnus’un Dialogi üzerinden bu dönüşüme yaptığı katkı incelenecektir.
The cult of sainthood has occupied an important place in the religious life of Christian societies since early times. In the beginning, the apostles and all those who followed the teachings of Jesus were considered saints; however, as Christianity spread to large masses and the teachings began to take shape over time, changes occurred in the perception of saints in Christian societies. At a time when Christianity was practiced in secret and not recognized by the state, those who were martyred for their faith were accepted as saints. However, with the legitimization of Christianity by the Roman Empire, the possibility of achieving this kind of martyrdom disappeared. From this moment on, there was a significant break in the perception of sainthood and monks who renounced the world for the sake of their faith began to be seen as saints. Monastic life and monasticism, which began in Egypt and Syria, moved to the West in the V. century and had an impact on the development of Christianity in Europe. At this point, the first monk pope in history, Gregorius Magnus (d. 604), who held the office of bishop of Rome between 590-604, and his work Dialogi, in which he tells the stories of European saints, are in an important position. This work of Pope Gregorius I was influential in Europe for centuries and shaped both the faith and religious life of Christians. This study will examine the transformation of the perception of sainthood over time and Gregorius Magnus' contribution to this transformation through the Dialogi.
History of Religions Sainthood Gregorius Magnus Monastery Monk
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Din Araştırmaları |
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Haziran 2023 |
Gönderilme Tarihi | 11 Nisan 2023 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2023 Cilt: 10 Sayı: 1 |